6 Aralık 2007 Perşembe

SAÇ BAKIM MASKESİ

1 KUTU EVİGEN AMPUL
1 KUTU BEPANTHEN AMPUL
1 KUTU BEMİKS AMPUL
50 GR HVİLDE AMANDE(BADEM YAĞI)
HEPSİNİ ECZACINIZA KARIŞTIRTIN
HAFTADA 1 KEZ SAÇ DİPLERİNİZE FRİKSİYON YAPARAK SÜRÜN.
SONRA UÇLARA YEDİRİN. SAÇINIZA HAVLU SARIP YARIM SAAT BEKLEYİN.
SONRA YIKAYIN . KARIŞIM BİTİNCEYE KADAR HAFTADA 1 KEZ BU İŞLEMİ TEKRARLAYIN.
SONRA AYDA 1 KEZ YAPMAYA DEVAM EDİN.
HEM DÖKÜLMESİ AZALAN HEM DE PIRILPIRIL PARLAYAN SAÇLARA SAHİP OLDUĞUNUZU GÖRECEKSİNİZ.

örme kumaş hataları

http://www.ormedunyasi.com/index.php?makale=10

gulgun-gulgun: Türkiye’de elyaf ve iplik üretimi

gulgun-gulgun: Türhttp://www.ormedunyasi.com/index.php?makale=10kiye’de elyaf ve iplik üretimi

Türkiye’de elyaf ve iplik üretimi

Türkiye’de elyaf ve iplik üretimiCumhuriyetten sonraki dönemde, pamuk üreten, ihraç eden ve iplik, kumaş, giysi ithal eden Türkiye, 1950’den sonra tekstil ürünleri, 1970’lerin başından itibaren ise hazır giyim ürünleri ihraç eden ve bugün dünyada önemli tekstil ve konfeksiyon üreticileri arasında yer alan bir ülke konumuna gelmiştir. Ülkemizde üretilen başlıca elyaf ve iplik çeşitleri pamuk, poliester, akrilik ve polipropilen elyaf ve ipliktir. Türkiye pamuk ipliği üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden birisidir. Türkiye kısa elyaf ring iplik üretiminde dünyada 5., openend iplik üretiminde ise 4. sırada bulunmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2002 işyeri sayımına göre Türkiye’de elyaf ve iplik üreten firma sayısı 2200’nin üzerindedir. Elyaf ve iplik üretiminin yoğunlaştığı iller: İstanbul, Bursa, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, İzmir, Kayseri, Malatya, Tekirdağ, Uşak, Hatay ve Denizli’dir. 2004/2005 sezonunda yaklaşık 900.000 ton pamuk üretimine sahip olan Türkiye, dünya pamuk üretiminde altıncı tüketiminde ise dördüncü sırada yer almaktadır. Türkiye’deki başlıca pamuk üretim alanları Ege Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Çukurova Bölgesi ve Antalya’dır. Türkiye pamuk üretim verimliliğinde dünyada 80 kadar üretici ülke arasında 3. sırada, 400 hektarın üzerindeki büyük pamuk ülkeleri kıyaslamasında ise birinci sırada yer almaktadır. Dünya ortalama pamuk verimi 192 kg/da iken, Türkiye’de pamuk verimi 354 kg/da düzeyindedir. Pamuk üretim verimliliği, Çin‘de 315 kg/da, Özbekistan’da 259 kg/da, ABD’de 231 kg/da düzeyindedir.

Örme Teknolojilerinin Sınıflandırılması

Örme Teknolojilerinin Sınıflandırılması
Atkılı örmecilikTek bir iplik sistemi kullanılarak ve iğnelerin tek tek hareket etmesi ile; iplik sabit-iğneler hareketli veya iplik hareketli-iğneler sabit olarak kumaşın eni yönünde ilmekler oluşturulmasıyla yapılan örme şeklidir.
Çözgülü örmecilikHer iğneye bir iplik gelecek şekilde ve iğnelerin topluca hareket etmesi ile; iplikler hareketli-iğneler sabit veya iplikler sabit-iğneler hareketli olarak kumaşın boyu yönünde ilmekler oluşturulmasıyla yapılan örme şeklidir.

5 Aralık 2007 Çarşamba

İLMEK NEDİR?

İlmekÖrücü iğnelerin oluşturduğu özel şekilli iplik halkalarından meydana gelen temel iplik şekline veya örme kumaşın temel yapı birimine ilmek adı verilir. İlmek, iğnenin ve dolayısıyla ipliğin tam hareketi ile oluşur ve diğer ilmeklerle birlikte enine ve boyuna bağlantılar yaparak örme yüzeyinin meydana gelmesinde temel fonksiyonu teşkil eder.Örme yüzeyi; atkılı örmecilikte önceden oluşturulmuş bir ilmek formunun arasından, daha önce örülmüş olan ilmeğin geçirilmesiyle, çözgülü örmecilikte ise önceki ilmeğin sonra oluşan ilmeğin üzerinden aşırtılmasıyla oluşturulur. İlmeğin, dolayısıyla kumaş yüzeyinin oluşması için gerekli olan elemanlar iplik ve iğnedir. İğnenin rahat ve çabuk çalışabilmesi, iğne yataklarına ve iğnenin yapısına bağlı olduğu kadar, ipliğin hammaddesine, düzgünlüğüne ve numarasına da bağlıdır...

ÖRME MAKİNALARI VE ÖRME KUMAŞ YAPILARI

ÖRMECİLİK TEMEL BİLGİLERİ *
Örücü elemanlar vasıtasıyla ilmek şekli verilen ipliğin, kendinden önceki ve sonraki ilmekler ile bağlanması sonucu oluşturulan yüzeylere örme kumaş denir. Teknik açıdan örmecilik başlıca iki gruba ayrılır:
1.
Atkı Örmeciliğinde, (Weft Knitting) tek bir iplik enine ilmekler yapar. Bu ilmeklerin alt ve üst ilmek sıraları ile bağlantısı sonucu bir yüzey oluşur. Bu örgü türünde ipliği çektiğimizde örgü enine yönde sökülür. Atkı örme yöntemi ile elde edilen ürünlerden bazıları; kazak, yelek, ceket, etek, elbise, gibi dış giysilikler, fanila, külot gibi iç giysilikler, t-shirt, eşofman, sweatshirt gibi penye ürünleri, çorap, bazı tıbbi ve teknik kumaşlardır.
2.
Çözgü Örmeciliğinde, (Warp Knitting) her iğneye en az bir iplik beslenir. Her iğnenin ayrı ayrı oluşturduğu ilmek çubuklarının yanındaki ilmek çubukları ile bağlanması ile yüzey oluşur. Bir çözgü örme mamulü sökmeye çalıştığımızda ya hiç sökülmez ya da boyuna yönde biraz sökülür. Çözgülü örme yöntemi ile elde edilen ürünlerden bazıları; tül, perde, dantel, mayo ve döşemelik kumaşlar, havlu ve halılar, bandaj ve suni damar gibi tıbbi malzemeler, ayakkabı yüzü, filtre, çuval, sera örtüsü gibi teknik kumaşlardır.
ÖRME MAKİNALARI
Örme Makinalarının Sınıflandırılması
Farklı iğne tiplerinin ilmek oluşturma yöntemi farklı olduğundan her bir iğne için değişik bir makina geliştirilmiştir. Buna göre makinaları şöyle sınıflandırabiliriz:
1.
"Cotton makinalar" de denilen makinalarda, arka yüzünde iplik atlamaları olmaksızın renkli desenli ince kazaklar üretilir.
2.
"Mayözlü makinalar", tüp halinde, düz ve atlamalı desenli kumaşların üretiminde kullanılır.
3.
"Trikotaj makinaları" olarak adlandırılan makinalar üç gruba ayrılır:
a)
Tek yataklı olanları, kalın kazak üretiminde kullanılan ev tipi makinalardır.
b)
Çift yataklı olanları, her türlü desenin üretimine uygun olup V-yataklı makinalar olarak adlandırılır. Sanayide en çok kullanılan trikotaj makinasıdır.
c)
Özel iki ucu dilli iğnelerin kullanıldığı haroşa makinaların kullanımı oldukça azdır.
4.
Daha ince örme mamullerin üretiminde kullanılan "yuvarlak örme makinaları" da üçe ayrılmaktadır:
a)
Tek yataklı olanları sanayide süprem veya single-jersey makinası olarak adlandırılmaktadır. Küçük çaplı olanları ince bayan çorabı üretiminde kullanılır.
b)
Birbirine dik iki iğne yatağına sahip bu makinalarda sanayide silindir kapak veya double-jersey makinaları olarak adlandırılmaktadır. İki yataktaki iğneler yükseldiğinde birbirinin arasından geçiyorsa ribana, birbirine karşılık geliyorsa interlok makinası denir.
c)
İki ucu dilli iğnelerin kullanıldığı tip, çift silindir makinası olarak adlandırılır ve çorap üretiminde kullanılır.
5.
"Çözgü otomatı" olarak da adlandırılan makina tiplerinde ince her türlü giysilik kumaş üretmek mümkündür. Desenlendirme imkanı sınırlıdır.
6.
"Raşel" olarak adlandırılan makinalarda desenlendirme imkanı çok yüksektir. Özellikle dantel ve fantezi kumaş üretiminde kullanılırlar.
Örme Makinaları Hakkında Bilgiler
a)
Makina İnceliği (F): Belirli mesafedeki iğne sayısı olup mesafe ölçüsü olarak genellikle İngiliz ölçü birimi "inch" (1 inç = 2,54 cm) kullanılır. İncelik, üretimde kullanılacak iplik numarasını, çalışma hızını, örgü cinsini, elde edilecek dokunun enini ve en çekmesini doğrudan etkileyen faktörüdür.
b)
Makina Çapı (D): Yuvarlak örme makinalarında çıkacak dokunun enini belirleyen bir ölçüdür. Mamulün kullanım yerine göre değişik çaplarda makinalar seçilir. Birim olarak (inç = ") kullanılır.
c)
Çalışma Hızı (v): Düz örme makinalarında kilit sisteminin, yuvarlak örme makinalarında iğne yatağının m/sn olarak hızıdır. Bu hız makinanın örme prensibine (RL, RR,LL), desenlendirme durumuna, makina eni veya çapına, örgünün yapısına ve kullanılan iplik özelliklerine göre belirlenir. Yuvarlak örme makinalarında hız:
V(m/sn)= [ D(")*n(dev/dak)*2,54 ] / 100*60
eşitliğinden hesaplanır.
d)
İplik Numarası: Bir örme makinasında kullanılacak iplik numarası başta makina inceliği olmak üzere, örgünün yapısı ve özelliklerine göre belirlenir.
ÖRME KUMAŞ YAPILARI
Atkı Örme Kumaş Yapıları:
1.
Düz Örgü (RL Örgü, Süprem, Single-Jersey): En çok kullanılan bu temel örme yapısı kalın iplik ile düz yataklı makinalarda örülmüşse düz örgü, ince iplik ile yuvarlak yataklı makinalarda örülmüşse süprem veya "single-jersey" olarak adlandırılır. Oldukça esnek yapının ön ve arka yüzeyleri farklı görünümdedir. Dengesiz olan düz örgülerde kenar kıvrılması ve dönme problemleri ile karşılaşılır.
2.
Rib Örgü (RR Örgü): Enine elastikiyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle lastik örgü olarak da adlandırılan bu tip örgüler çift yataklı örme makinalarında üretilirler. Ön ve arka yatakta iğne eksiltme yöntemi ile çok değişik rib örgüler elde etmek mümkündür. En yaygın olarak kullanılan ise; her iki yatakta tüm iğnelerin (veya daha esnek bir yapı isteniyorsa ön ve arka yataklarda karşılıklı olarak birer iğne eksiltilerek) çalışması ile elde edilerek örülen 2x2 Rib (Kaşkorse) örgülerdir.
3.
Haroşa Örgü (LL Örgü): İki ucu dilli iğneli veya aktarma iğneli, V yataklı örme makinalarında üretilir. Boyuna elastikiyeti yüksektir.
4.
İnterlok Örgü: İğneleri interlok düzeninde sıralanmış, silindir - kapak makinalarında üretilen bu örgü, iç içe geçmiş, iki 1x1 rib yapısından oluşmaktadır. Enine elastikiyeti daha düşük olup, pijama eşofman, sweat-shirt gibi giysilerde kullanılır. Tek (single) pike, Fransız çift pikesi, Fransız çift pikesi, İşviçre pikesi gibi türevleri mevcuttur.
5.
Astarlı Örgü (2-İplik, 3-İplik, "Futter"): Ön yüzü düz örgü yapısında olan bu örgünün arka yüzünde belirli bir düzene göre yapılan iplik atlatmaları mevcuttur. Arka yüzünde kullanılan ve astar ipliği olarak adlandırılan iplik, zemin ipliğine göre daha kalın seçilir. Astar ipliğin ön yüze bağlantısı askılarla yapılır ve buda tek yataklı yuvarlak örme makinalarında özel mekanizmaların ilavesi ile gerçekleşir. Bu tip kumaşlar, arka yüzleri şardonlanarak veya şardonlamadan eşofman, sweat-shirt gibi giysilerde kullanılır.
Çözgülü Örme Kumaş Yapıları:
Her iğneye bir veya daha fazla iplik beslenerek oluşturulan çözgülü örme yapıları, atkı örme yapılarına göre daha az esnektir. İplik besleyen yatırım iğnelerinin arka tarafında yaptığı alt yatırım miktarına göre farklı desenler elde edilir. Alt yatırım miktarı arttıkça daha stabil bir yapı sağlanır.
* Kaynak: Abalıoğlu Tekstil A.Ş.

27 Kasım 2007 Salı

eğirme yöntemleri

TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNDE KALİTEYİ ETKİLEYEN TEKNİK GELİŞMELER Doç. Dr. Tülin ÖKTEMDoç. Dr. Ziynet AKTUĞLUÖğr. Gör. Esen ÖZDOĞAN E.Ü. Müh. Fak Tekstil Böl.E.Ü. Müh. Fak Tekstil Böl.E.Ü. Emel Akın MYO
1. GİRİŞGiyim insanlar için en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle tekstil diğer sektörlerden daha çok gelişmiştir. Önceleri sadece yüksek miktarlarda üretim hedeflenirken, günümüzde kalite, rahatlık, sağlık, güvenlik vb. konular ön plana çıkmıştır.Türk tekstilinin günümüz rekabet ortamında bir yer edinebilmesi ve bütün dünya ile entegre olması için kaliteli, ucuz, hızlı ve talepleri karşılayacak nitelikte üretim yapması gerekmektedir. Bu hedeflere ulaşmada rol alacak olan sanayicilerimizin de bu kalite anlayışını benimsemesi ve talepler doğrultusunda ürün geliştirmesi ve gerektiğinde yeni teknolojileri kullanması zorunlu hale gelmiştir. Tekstil, elyaftan konfeksiyona kadar uzanan geniş bir üretim zincirine sahiptir. Tüketiciye sunulan ürünün istenilen kaliteyi sağlayabilmesi için, kötüden iyi elde edilemeyeceği bilinciyle, her aşamada kalite düzeyinin sağlanması ve korunması esas alınmalıdır. Bu amaçla elyaftan başlayarak; iplik, dokuma-örme, terbiye ve konfeksiyon aşamalarında kaliteyi etkileyen unsurların saptanması ve bu unsurlara gelişen teknoloji ve değişen anlayışın katkılarının ortaya konması bir zorunluluk haline gelmiştir.Bu bildiride tekstil sektörünün çeşitli aşamalarında kalite, maliyet ve üretim süresini etkileyen teknik gelişmelere ve bunların bitmiş ürüne katkılarına değinilecek, sempozyumun konusu pamuk ve pamuklu mamuller olduğundan öncelikle pamuklu tekstil sanayiindeki yeniliklere yer verilecektir. Geçen yüz yıl boyunca dünya nüfusu 1.8 milyardan 6.2 milyara, kişi başına tekstil tüketimi de iki katına çıkmıştır. Bu durum göz önüne alındığında sentetik lifler olmaksızın artan bu talebin karşılanamayacağı açıkça görülmektedir (1). 1997’de başlayan global mali kriz, 5 yıllık bir süreçte, tekstil ürünlerindeki tüketim artışını önlemiştir. Pamuk ile rekabet eden en önemli tekstil lifi olan Poliesterin fiyatının pamuğun fiyatından daha düşük olması nedeniyle pamuk tekstil piyasasında % 1’lik bir kayba uğramış, 1990-99 yılları arasında fiyat ve başka etkenler nedeniyle bu kayıp % 7’ye ulaşmıştır. Pamuk dünya tekstil lif pazarının % 41,9’unu oluşturmaktadır. 1960’lı yıllarda sentetik liflerin üretimi birkaç yüz bin tonlardan, birkaç milyon tonlara hızlı bir şekilde artması nedeniyle pamuğun öneminin gittikçe azalan bir lif olduğu imajı oluşmuştur. Bu da 1990’lı yıllarda sürekli artan sentetik üretimi nedeniyle pamuk tüketiminin toplam lif tüketimindeki payının büyük ölçüde düşeceği beklentisine yol açmıştır. Ancak Amerikan pamuk üreticilerinin bir üst kuruluşu olan Cotton Incorparated’in bilinçli destek ve teşviklerinin de katkısıyla 1960’lı ve 1970’li yıllarda bir taraftan pamuklu mamullerin kullanım özellikleri geliştirilirken, diğer yandan tüketicilerde sentetik lifler için uyandırılmış olan “Uzay çağının lifleri” olumlu imajının yerini, pamuk liflerinin “Doğal olmanın güzelliği, hijyenik üstünlük, çevre korunması” avantajlarını ön plana çıkaran olumlu imajına bırakması sağlanınca ve petrol krizleri de (1973-74 ve 1980) ortaya çıkınca, 1980-90 yılları arasında pamuk dışındaki liflerin tüketimi % 2,6 artarken, pamuk liflerininki % 2,8 artmıştır (2).1990’larda pamuk gelişmekte olan ülkelerde, aynı zamanda Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliğinde pazar payını kaybetmiştir, buna karşın Kuzey Amerika, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi endüstriyel ülkelerde pazar payını arttırmıştır. Pazar payında beklenen düşüşe rağmen dünya pamuk tüketiminin 1999’daki 19,2 milyon tondan, 2005’de 20,5 milyon tona artması öngörülmektedir (3).Dünya ham pamuk fiyatlarının artması nedeniyle 2000 yılı pamuk üretimi bir önceki yıla göre bir miktar artış göstermiştir. 2000 yılında dünya pamuk üretimi 8.4 milyon balya olup, 1999 yılına göre 1 milyon fazla olmuştur. Bu artış Çin’den kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki pamuk üretimi 1995-99 yılları arasında ortalama 3.7 Milyon balya, bu süre içindeki kullanım 4.9 Milyon balya olmuştur. 2000 yılı için tüketimin 5.3 Milyon balyaya çıkacağı tahmin edilmektedir. Pamuk üretimi bir önceki yıla göre bir miktar düşüş göstermiştir. Şekil 1’de Dünyada ve Şekil 2’de Türkiye’de pamuk üretim ve tüketiminin yıllara göre değişimi verilmiştir (4).

Şekil 1: Dünya’da pamuk üretim ve tüketiminin yıllara göre değişimi

Şekil 2: Türkiye’de pamuk üretim ve tüketiminin yıllara göre değişimiYaklaşık 2500 yıl önce Yunan filozofu Heraclisus’un “değişmeyen tek şey değişimdir” sözü moda ve tekstildeki değişim için de geçerliliğini korumaktadır. Günümüz tüketicilerinin ürün özellikleri üzerine beklentileri her geçen gün değişerek artmaktadır. Fiyat, kalite, tam zamanında üretim ve kullanım çeşitliliği rekabet edilebilirliğin temelini oluşturmaktadır.Globalleşen ekonomi, müşteri davranışlarında önemli değişikliklere yol açmıştır. Yaşam biçimlerinde rahatlık, temizlik, sağlık ve güvenlik ön plana çıkmıştır. Ayrıca tüketiciler çevre konularında daha duyarlı hale gelmişlerdir. Özellikle satın alma gücünün artışı daha nitelikli ürünlere olan talebi arttırmıştır. Diğer başarılı endüstriler gibi dünya pamuk endüstrisi de pamuğun üretimi ve işlenmesi için daha hızlı şekilde yeni teknolojileri devreye sokarak bu tip taleplere cevap verebilmelidir (3, 5).Normal sentetik liflerin hijyenik (Ter emmeme, statik elektriklenme) dezavantajlarına karşılık, sağlamlık, bakım kolaylığı gibi büyük avantajları vardır. Pamuğa göre fiyatlarının da düşük oluşu göz önüne alındığında kalkınmakta olan fakir ülkeler için geleceğin elyafının sentetikler olacağı açıklık kazanmaktadır. 3. nesil yüksek performanslı elyaf ve ipliklerin özellikleri de pamuğa göre üstün olabilmektedir (2). Sentetik lifler üretim ve son kullanım amaçları doğrultusunda gelişimlerini sürdürmektedirler. Buna karşın pamuğun da dünya pazarlarında rekabet edebilirliğini koruyabilmesi için yeni teknolojilere ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu amaçla istenilen talepleri karşılayacak pamuk ve pamuklu ürünlerin üretilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. 2. TEKSTİLDE ÜRETİM AŞAMALARI VE YENİ GELİŞMELERTekstil, hammaddeden konfeksiyona kadar uzanan geniş bir üretim yelpazesine sahiptir. Bu aşamalarda yapılacak yenilikler ve teknolojik gelişmelerin bir sonraki aşamaya ve bitmiş ürünün kalitesine direk olarak yansıyacağı açıktır. Bu aşamalardaki son yenilikler aşağıdaki ana başlıklar altında incelenebilir.2.1 İplikçilikYüzyılın başlarında orta incelikte 1 kg. iplik üretimi için gereken işgücü ihtiyacı yaklaşık olarak 1 saat iken, bugün iki dakikadır. Bu da iplik eğirme alanında teknolojinin ulaştığı noktayı gayet iyi bir şekilde açıklamaktadır.Yeni geliştirilen iplik eğirme yöntemlerinde büküm verme elemanı ile sarım elemanı birbirinden ayrı olup çok daha yüksek bir hıza sahiptir ve ipliğin sarıldığı bobin boyutları çok daha büyüktür. Ayrıca iplik eğirme prosesinde bazı işlem basamakları elimine edilmekte, personel ve yer gereksiniminde önemli ölçüde azalma sağlanmakta ve otomasyon olanakları daha fazla ve daha kolay uygulanabilir olmaktadır.Pamuk ipliği üretimi için open-end rotor iplikçiliği yüksek otomasyon ve ek donanımları sayesinde hayli yüksek kalite seviyelerine ulaşılmış olduğundan en fazla ilgiyi gören ve yaygınlaşan yeni eğirme yöntemi olmuştur. Yenilikler incelendiğinde mevcut olan makinelerin kontrol donanımlarına daha fazla elektroniğin dahil edildiği, dolayısıyla otomasyonlarının arttığı, hatta eski tip makinelerin modernizasyonuna yönelik önemli çabaların ön plana geçtiği görülmektedir.Harman hallaç makinelerinde üretim kapasitelerinin artırılması, yabancı elyaf ve yabancı madde sorununu çözmek için temizleme etkinliklerinin arttırılması üzerine yoğunlaşmışlardır. Ring iplik makinelerinde ve belki iplikhane makineleri içinde en ilginç olan yenilik kompakt eğirme makineleridir ve normal ring iplik makinelerinin modifiye edilmiş bir şeklidir.Kompakt iplikler de iplik tüylülüğü önemli derecede azalmakta, mukavemette ve kopma uzamasında artış elde edilmekte, çözgü ipliklerinin haşıllanmasında daha düşük miktarlarda haşıl maddesi kullanımına olanak sağlamakta, böylece hem ekonomik hem de ekolojik yararlar ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra bazı ürünler için gazeleme işlemi yapılmasına gerek kalmamakta, lif uçuntuları azalmakta, büküm miktarını % 15’e kadar azaltmak mümkün olmakta ve kumaş görünümü daha parlak hale gelmektedir. a)Normal ring ipliği b)Kompakt iplikŞekil 3. Normal ring ve kompakt ipliklerinin görünümleri. a) Normal ring ipliğinden yapılan kumaş b) Kompakt iplikten yapılan kumaşŞekil 4. Normal ring ve kompakt ipliklerden yapılan kumaşların görünümleri (Bezayağı örgü).Open-End rotor iplik makinelerindeki otomasyon olanakları ile artık kova değişiminden bobin paketlemeye kadar her operasyon işçi eli değmeden yapılabilir hale gelmiştir.Rotor iplikçiliğinin gelecekte alacağı mesafeler doğal olarak ring iplikçiliğindeki gelişmeler ve moda eğilimleri ile de yakından ilgilidir (19).2.2. ÖrmecilikÖrmedeki gelişmeler, örme makinelerindeki yenilikler ve yeni materyallerin örgüde kullanımı olmak üzere iki hususta değerlendirilmelidir. Düz örme makineleri: Belli bir makine inceliğine sahip düz örme makinelerinde her türlü desenlendirme yöntemiyle üretilmiş hatalı mamullerin ipliklerinin sökülmesi ve sökülen ipliklerin bobinlere aktarılması sağlanabilmektedir. Böylece hatalı üretim maliyetlerinden tasarruf edilmektedir. Yaka çalışmalarında, dışarıda kalan iplik uçları yaka içine askıyla tutturularak, yüksek işçilik maliyetleri en aza indirgenmekte ve kalite düzgünlüğü sağlanmaktadır. İplik gerginliği daha düzgün dağıtılarak iplik kopuşları önlenmektedir. Bilgisayarlı tasarım sistemleri; planlama, tasarım, sunuş, değerlendirme, simulasyon ve programlama gibi örme üretim proseslerinin tüm safhalarını birarada gerçekleştirebilmektedir.Düz örme makinelerinde artık örmede geçen süre yarıya düşürülüp konfeksiyon işlemleri en aza indirgenmektedir. Daha önceleri bir örgü mamulün ön, arka, kol gibi parçaları ayrı ayrı örülüp, konfeksiyonda birleştirilirken, bugün gelişmiş makinelerde giyime hazır tek parça haline gelmiş ürün, konfeksiyona sadece etiketi dikilmek üzere gitmektedir. Bunun dışında ayrıca bir dikiş işlemi gerekmemektedir.Yuvarlak örme makineleri: Elastomer iplikli kumaşlarda top sarımı sırasında oluşan kenar kırılmasını önlemek için, yeni kumaş çekim ve sarım sistemi sayesinde, tüp kumaş kesilerek açık en haline getirilmektedir. İki yüzü desenli kumaşlar ve çift katlı kumaşlar üretilebilmektedir. Böylece kumaş kullanım aralığı daha da genişletilmiş olmaktadır. CAD/CAM sistemlerindeki gelişimler ile desen kapasitesi ve üretim hızı çok yükselmiştir. Bu sayede scanner ile okutulan herhangi bir deseni çok kısa sürede örülebilir hale getirmek mümkün olabilmektedir.Çözgülü örme makineleri: Makine hızlarında sağlanan hız artışı; desen değişikliğinin çabuk ve çok kısa sürede yapılabilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle kısa metrajlı, çeşitli varyasyonlarda farklı jakar desenleri en ekonomik şekilde üretilebilmektedir. Bir diğer yenilik özel ipliklerin örmede kullanılmasıdır. Örneğin termo ipliklerden üretilen; vücut ısısını koruyan iç çamaşırının askeri birliklerde kullanılması gibi. Dünyada kullanımı giderek artan teknik tekstillerin üretimi için Magazin Atkılı Raşel makineleri geliştirilmiştir. Bu makinelerde elde edilen boyut stabilitesi yüksek takviyeli yapılar koruyucu amaçlarla savunma sanayiinde, taşıyıcı bant olarak da kamyon, gemi, uçak üretiminde kullanılmaktadırlar. Raşel makinalarda özel iğneler kullanılarak güpür desen olanakları da son derece gelişmiştir.2.3. DokumacılıkKalite ve üretim kapsamında iyileştirme için dokuma makineleri teknolojisinde bir dizi olanaklar geliştirilmiştir (6). Dokuma makinelerindeki gelişmelerde otomasyon ve esneklik belirleyici iki ana unsur olarak kendini göstermektedir. Otomasyon sadece işlemlerin gerçekleştirilmesi sınırını aşarak, kumaş tasarımı ve üretim verilerinin toplanıp değerlendirilmesini de kapsamaktadır. CAD/CAM sistemlerinin kullanılmasıyla; desenlendirme kolaylığı, üretime entegrasyonun hızlanması ve kolaylaşması sağlanarak insandan kaynaklanan hata payı en aza indirilmiş ve CIM (Bilgisayar Tümleşikli Üretim)’e geçiş yapılmıştır. En son elektronik ve bilgisayar teknolojilerinin kullanılması sayesinde, dokunan kumaşlarda istenen kalite düzeyinin sağlanması ve işçilik gereksiniminin en aza indirilmesi mümkün olabilmektedir. Dokuma makinelerinin esnekliğinin artırılması sayesinde, farklı kumaş tipleri için, daha fazla desenlendirme olanakları sağlanabilmektedir. Dokuma makinelerinde oluşan kenar firelerini ve çözgü firelerini azaltan yeni geliştirilmiş sistemler, maliyeti düşürmekte ve çevreye atık oluşmasını önlemektedirler. Artan makine ve üretim hızlarına karşın dokuma makinelerinin yarattığı gürültü ve titreşim düzeylerinde artış görülmemektedir. Atkı atım hızında sağlanan artışlar verimliliği artırmıştır. Çok fazlı dokuma makinelerinde, standart kumaşlar için, yüksek atkı atım hızlarında üretim yapılabilmektedir. Tüm bu gelişmeler, üretimin standardizasyonunu sağlamış, dokuma makinelerinin verimliliğini ve kumaş kalitesini artırmıştır (7).Normal liflerin kullanıldığı kumaşların yanı sıra polipropilen ve polietilenden yapılmış ana halı zemini, büyük çuvallar gibi teknik kumaşlar ve tarım tekstilleri gibi teknik kumaşların üretimine yönelik makinelerde artış görülmektedir (8). 2.4. Boya ve Terbiye Boya makinelerinde daha önceleri üretim hızında artışlar ön planda iken, günümüzde uygun yazılım programlarının geliştirilmesi ve üretimde kaliteyi artırıcı gelişmeler söz konusudur. Ayrıca su, enerji, kimyasal madde ve boyarmadde açısından tasarruf ön plana çıkmıştır. İşlem sonuçlarının tekrarlanabilirliği ve güvenilirliği de artırılmıştır. Bunun yanı sıra ölçme ve kontrol sistemlerinin çok daha etkin olarak sisteme entegre edilmesi sağlanmıştır (9,10).Tekstildeki işlem kademelerinde özellikle makinelerde kaliteyi, hızı artırıcı, maliyeti düşürücü bu gelişmelerin dışında kullanılan lifler ve yapılan bitim işlemleri nedeniyle kumaş kalitesi ve kullanım özellikleri de belirgin şekilde artırılabilmektedir. Günümüzde tekstil mamullerinden beklenen fonksiyonel özellikleri sağlık ve konfor açısından ele almak gerekmektedir. Bunlar; antialerjik, uygun pH, su geçirmez/nefes alabilen/su itici, ısı koruyucu, ter emici/çabuk kuruyan, UV ışınlarına karşı koruyucu, çevreye uyumlu, antimikrobiyel, koku önleyici ve giderici, küflenmeyen, kir itici, antistatik, güç tutuşma gibi kullanım yerine ve amacına göre kumaşlardan beklenen yada istenen fonksiyonel özelliklerdir. Tekstil ürünlerinin kullanımı sırasında bazı fiziksel özelliklere de sahip olması beklenmektedir. Bunlar; çekme ve buruşma dayanımı, form stabilitesi, esneklik, yıkanabilirlik, hafiflik, anti-pilling (boncuklanma) gibi kullanım rahatlığı veren özelliklerdir. Ayrıca son yıllarda güncelleşen ekoloji kavramına ilişkin olarak kullanılan liflerin biyolojik olarak parçalanabilmesi, tekrar geri kazanımı ve Chitin /Chitosan gibi doğal yeni maddelerin kullanımı da gündeme gelmiştir.Bütün üretim sektörleri ve endüstriler için sağlık, ekoloji, yaşamı kolaylaştırma (kolay bakım) gibi tüketici taleplerine cevap verecek şekilde ürün geliştirmeyi hedeflemek günümüzün en önemli bakış açısını oluşturmaktadır.Bu fonksiyonel özellikler:Alerjik reaksiyonlar, vücudun bağışıklık sisteminin, yabancı maddelere karşı gösterdiği bir tepkidir. Bir tekstil mamulünün bu tür reaksiyonlar oluşturmaması gerekmektedir (22).Tekstil mamulleri terbiye işlemleri sırasında çeşitli bazik ve asidik maddelerle işleme girmektedir. Tekstil mamulü üzerinde kalabilecek baz ve asit artıkları, nemli ortamda cildi irite edebilmektedir. Bu nedenle tekstil mamulünün pH değeri, insan derisinin normal pH değeri (yaklaşık pH=5,5) ile aynı olmalıdır.% 100’den daha az nem ortamı ve 33.9 ± 2°C vücut sıcaklığında insan kendini rahat hissetmektedir. İyi bir giysinin görevi de kişiyi bu sıcaklık aralığında tutacak, suyu geçirmeyecek ve vücut nemini atacak şekilde olmalıdır. Bu nedenle giysilerde kullanılan kumaşların nem alımı ve ısıl özellikleri önem taşımaktadır. Burada giysiden beklenen ortam sıcaklığı ile ilişkiyi kesip vücut sıcaklığını sabit tutmasıdır. Nefes alan kumaşlar ile insan vücudunda oluşan ter dışarıya atılırken, ayni zamanda dışarıdaki etmenlerden (yağ, kar bakteriler) etkilenmemekte ve ısı izolasyonu sağlamaktadır (25).Ultraviyole (UV) ışınlarına uzun süre maruz kalan insanlarda güneş yanıklarına, erken cilt yaşlanmasına, alerjilere ve özellikle açık tenli kişilerde cilt kanserine neden olabilmektedir. Bu nedenle giysi kullanımı ile cilt koruması özellikle son yıllarda ozon tabakasının delinmesi ve zararlı olabilecek UV ışınlarının dünyaya direk ulaşması nedeniyle önem kazanmıştır. Kumaşlar, çok çeşitli liflerden veya lif karışımlarından farklı konstrüksiyonlarda yapılan gözenekli, esnek materyallerdir. Bütün kumaşların 280-400 nm arasında değişen dalgaboyuna sahip ışığı belli oranlarda absorpladığı ve/veya geçirdiği bilinmektedir. UV ışınlarının kumaşların ince aralıklarından ve ipliklerin boşluk kısımlarından geçtikleri, hatta ipliklerin bu geçirgenlikte bizzat rol oynadıkları ve iplik tipinin bu açıdan büyük önem taşıdığından, ipliğin ilk üretim aşamasından itibaren bu konu göz önüne alınarak üretilmesi gerektiği hususu önem kazanmaktadır. Boyanmamış pamuklu kumaşlarda belirlenen SPF (Güneşten koruma faktörü) değerleri ağır tentelik kumaşlar dışında çok düşük değerler göstermektedir.Pamuk, ipek, PA ve PA/elastan (az miktarda matlaştırıcı içeriğine sahip olanlar) kumaşların, özellikle açık tonlarının, yoğun UV ışığına karşı çok az koruma sağladığı tespit edilmiştir. Eğer bunlar sıkı dokunmuş ya da örülmüşlerse, ki bu gözenekliliğinin az olması demektir, UV emicilerinin de uygulanması ile performansları arttırılabilmektedir (20, 21). Koku oluşturan bakteri, küf yapan mantar ve patojenik bakteri gibi mikroorganizmalar, kumaş yüzeyleri üzerine yapışabilmektedir. Bu durumda elbiseler ve tekstil materyalleri bu mikroorganizmaların taşıyıcısı konumuna gelmektedir. Otel, hastane, çocuk yuvası, huzur evi gibi topluma açık yerlerde kullanılan tekstil ürünlerinin bu nedenle belli oranda antimikrobiyel etkiye sahip olması istenmektedir. Aksi taktirde bunların üzerinde mikroorganizmaların güçlenerek büyümesi; kötü kokulara, görsel bozulmaya, boyasının bozulmasına vb. neden olabilmektedir, buda hijyenik ve estetik olarak malzemenin kullanılamamasına yol açabilmektedir. Bu amaçla son yıllarda bu özelliği sağlayan yeni liflerin kullanımının yanısıra, pamuklu mamullere antimikrobiyel bitim işlemleri de yapılabilmektedir. Bu işlem daha çok, yer halıları, döşemelikler, yatak, yorgan ve yastık için her türlü dolgular ve battaniye gibi ürünlere uygulanmaktadır. Böylece farklı kaynaklardan, değişik yollarla gelen çeşitli mikropların aşırı üreyip, çoğalmaları önlenmeye çalışılmaktadır. Bunun yanı sıra kullanım yerine bağlı olarak kokuyu önleyen, gideren maddeler de kullanılmaktadır.Medikal ve bununla ilgili sağlık sebepleri ve hijyenik amaçlı kullanılan tekstiller, tekstil endüstrilerinde önemli sektörler olmuşlardır. Kirlenmiş materyallere temas sonucu HIV ve hepatit virüslerinin yayılması; personelin elbise ve diğer materyaller ile korunması için artan bir baskı yaratmıştır. Bundan dolayı medikal amaçlı kullanılan konfeksiyon materyalleri ve cerrahi elbiseler, hastane perdeleri, hemşire elbiseleri, yer kaplama ve yatak materyalleri, havlular ve işçi üniformaları gibi giysilerin antibakteriyel fonksiyon kazanması gerekmektedir. Hijyenik açıdan kullanılan giysiler ve spor giysilerinin de antibakteriyel özellikte olması istenmektedir.Tekstil mamullerinde herhangi bir şekilde oluşmuş rahatsız edici bir koku olmamalıdır, giyim esnasında da koku oluşturmamalıdır. İnsanlarda doğal olarak terleme ile bir koku oluşabilmektedir. Son yıllarda geliştirilen bazı ürünler koku önleyici olarak kullanılmaktadır.Kir iticilik bitim işlemlerinde kullanılan bazı kimyasal maddeler kirin kumaştan daha kolay çıkmasını, uzaklaşmasını sağladıkları gibi flottedeki kirin yeniden kumaşa yapışıp yıkama sırasındaki grileşme etkilerini de önlemektedirler (23).Tekstil maddesi olarak büyük miktarda kullanılan sentetik liflerin pamuk gibi doğal liflerden farklı olarak iletkenlikleri çok düşüktür. Bu nedenle sentetik liflerden yapılmış tekstil mamullerinde statik elektriklenme görülmektedir. Ortaya çıkan statik elektrik tekstil mamullerinin üretim ve kullanımı sırasında çeşitli problemler ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle statik elektriği önleyici maddeler lif üretimi sırasında kullanılabileceği gibi değişik işlem kademelerinde kullanılmaktadır (22). Güç tutuşan tekstil mamulleri koruyucu giysi yapımında, taşıt araçlarında, perde ve dekorasyon malzemeleri gibi alanlarda kullanılmaktadırlar. Kimyasal liflerin eldeleri sırasında kullanılan monomerlerden yararlanarak kendiliğinden güç tutuşan veya ısıya dayanıklı lifleri elde etmek mümkündür. Bu şekilde üretilmiş olan liflerin güç tutuşur veya ısıya dayanıklılık özellikleri kalıcıdır ve özellikle teknik amaçlı olarak pek çok yerde kullanılmaktadırlar. Buna karşın doğal liflerden pamuk ve yün için ancak kimyasal işlem ile iyi güç tutuşurluk etkileri elde etmek mümkün olabilmektedir. Ancak bu maddelerin etkileri sentetik liflerdeki kadar kalıcı olamamaktadır. Pamuklu mamullerin teknik tekstiller kapsamında güç tutuşur hale getirilmesi farklı bir kullanım alanı yaratmaktadır (24).Tekstil ürünlerinin kullanımı sırasında sahip olması istenen bazı fiziksel özellikler incelendiğinde;Tekstil yüzeyleri için birinci derecede önem taşıyan boyut stabilitesidir. Burada en önemli husus çekme problemidir. Çekme denildiğinde kumaşların daha çok kullanılmaları ve kısmen işlenmeleri sırasında ortaya çıkan boyut kısalması anlaşılmalıdır. Diğer önemli kavram ise kumaşın genişlemesi sonucu oluşan bollaşmadır. Daha fazla görülen çekme olayı çoğunlukla kullanım anındaki yıkamalar sırasında ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yıkamada boyut değişimi tekstil ürünleri için önemli bir kalite kriteridir. Yapılan işlemler sonucu çekme değerlerinin kabul edilebilir sınırlar içerisinde kalması sağlanmalıdır.Çeşitli buruşmazlık maddeleri kullanılarak, yıkamadan sonra ütüleme gerekmeyen, tüketiciye büyük kullanım kolaylığı sağlayan ürünler üretilebilmektedir. Şekil 5: Buruşmazlık işlemi görmüş gömlek Pamuktan mamul örgü giysiler vücut hareket ederken, deri gibi genişlemekte ve bir hareket serbestliği sağlamakta, ancak zamanla deforme olarak hoş olmayan görüntülere yol açmaktadır. Bu nedenle sadece iç giyim ve spor giysileri için kullanılabilmiştir. Dokuma giysilerde ise giyim serbestliğinden söz edilememesine karşın, deforme olmayan, yapısını koruyan bir durum söz konusudur. Bu özellik nedeniyle daha çok takım elbiselerde, pantolonlarda ve dış giysilik olarak kullanılabilmektedir. Özellikle son yıllarda pamuklu mamullerde elastomer liflerinin birarada kullanılması ile mükemmel giyim rahatlığı sağlayan ve ayni zamanda biçimini koruyan, deforme olmayan ürünlerin elde edilmesine olanak sağlamıştır. Enzimlerin pamuklu mamullerin yüzeyini parlatma amacıyla kullanımı artan bir önem kazanmaktadır. Bio-parlatma selülaz enzimleri ile selüloz esaslı tekstil mamullerinin iplik ve kumaş yüzeyindeki lif uçları ve havların zayıflatılarak uzaklaştırılması amacıyla yapılan biyolojik bir işlemdir. Böylece kumaştan lif uçları ve safsızlıklar uzaklaştırılmış olur ve işlem sonucu kumaş yüzeyinde meydana gelen görünüm kalıcıdır.Bu işlem ile; •Pamuklu mamullerin boncuklanma eğilimi azalır,•Kumaş yüzeyi temizlenir ve tüycükler giderilir,•Kumaşın yumuşaklık, dökümlülük ve esneklik gibi tutum özellikleri gelişir,•Hidrofillik özellikleri gelişir,•Kumaşın boya afinitesi, alımı, düzgünlüğü ve parlaklığı artar.Bir polisakkarit olan chitin, özellikle Antartik bölgesi deniz mahsullerinin kabuklarından (yengeç ve karides), mantarların hücre duvarlarından ve planktonlardan elde edilmektedir. Tekstilde Chitin lif olarak ve yün liflerinde kullanımının dışında, Quaterner amonyum chitosan türevlerinin pamukta antimikrobiyal bitim işlemlerinde, atıksu arıtımında ve neps gidermede kullanılmaktadır. Chitosana quaterner amonyum gruplarının bağlanması sonucu türevleri antimikrobiyel bitim işlemi maddesi olarak kullanılabilmektedir.Bilindiği gibi düşük kaliteli pamukta bulunan düğümcükler neps olarak adlandırılmaktadır. Nepsler olgunlaşmamış liflerden ileri gelmekte ve boyanmış kumaşlarda beyaz düğümcükler olarak kendini göstermektedir. Nepsli kumaşların Chitosan ile bir ön işlem görmesi sonucunda bu durum ortadan kalktığı gibi düzgün boyanma sağlanmakta ve olgunluk farklılıkları ortadan kalkmaktadır. Ancak çitosanın çok pahalı bir malzeme olduğu da unutulmamalıdır (11).2.5. Konfeksiyon üretimiKonfeksiyon sektörü yapı gereği dinamik bir sektördür, dış satım olanakları yüksektir, yüksek bir yatırım finansmanı gerektirmez, ürün tipi ve üretim şekli kolaylıkla değiştirilip, pazar koşullarıyla uyum sağlayabilme avantajı vardır. Tüm bunlar konfeksiyon sektörünü yatırımcılar için cazip hale getirmektedir. Ancak, tekstil sektörleri arasında tüm hata ve problemlerin en açık ortaya çıktığı bir üretim dalı da konfeksiyondur. Çünkü tüm ham ve yardımcı maddelerin bir modelde bir araya gelerek, anlam kazandığı son üretim zinciridir. Bu aşamadan sonra artık mal müşterinin kullanımına sunulmaktadır.Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün toplam ihracat içindeki payı %35-40 arasında değişmektedir. Hazır giyim tek başına bu oranın %25-28’ini gerçekleştirmektedir. Ülkemiz özellikle 1980’li yılların ikinci yarısında bir “konfeksiyon ürünleri dış satım patlaması” yaşamıştır. Hazır giyim sektörünün ülkemizin koşullarına uygunluk gösteren işgücü yoğun bir sanayi dalı oluşu, fazla yatırım gerektirmemesi, gelişmiş bir tekstil ve hammadde sanayiinin varlığı, coğrafik olarak uluslararası pazarlara yakınlığı ve gelişmiş ihracat olanakları bu sektörün büyümesine katkıda bulunmuştur. Dünyanın büyük hazır giyim alıcıları üretimlerini ülkemize yönlendirmişlerdir. Bu dönemlerde az sayıda ve basit konstrüksiyona sahip modeller için gelen yüksek siparişler, düşük işçilik ücretleri ile entegre olunca, üreticilerin kâr oranları yüksek olmuştur. Büyük sipariş miktarları ve uygun devlet teşvikleri konfeksiyon sektörünü yatırımcılarımız için cazip hale getirmiştir.Kalite; bir mal veya hizmetin belirli bir ihtiyacı karşılayabilme başka bir deyişle kullanım amacına uygunluk derecesidir.Konfeksiyon açısından; giysinin formu, vücuda oturuşu, modeli, kullanılan malzemenin cinsi, üretim özellikleri (kullanılan yöntem) ve çalışan kişilerin yetenekleri kalite kavramını oluşturur. Buna göre; modelde, malzemede, yöntemde, makinede ve işçide meydana gelebilecek değişiklikler ile kaliteyi etkilemek mümkündür.Kalite kontrolü, kalite isteklerini karşılamak amacı ile kullanılan uygulama teknikleri ve çalışmalarıdır. İmalatta kalite kontrolü; üretim sürecinin çeşitli aşamalarında hammadde, malzeme, yarı mamul ve üretim süreci üzerinde kriterlerin uygunluğunun gözlenebilmesi ve yetersiz performansa neden olan unsurların belirlenerek giderilmesi amacı ile sürdürülen uygulama teknikleri ve çalışmalarıdır (14).Konfeksiyon işletmelerinde üretimde iş akışı aşağıdaki şekildedir:2.5.1. Hammadde deposuKumaş top yönetimi: Bazı firmaların geliştirdikleri otomatik top işleme ve kumaş idare sistemi; stok kontrolü, planlama, optimizasyon, kumaş toplarının alımından, depoya ve serim boyunca taşınmasının kontrolü ve daha sonra parça topların depoya geri dönmesini kapsayan kumaş işlemeyi tümüyle otomatikleştirecek şekilde tasarlanmıştır.Sistemin merkezi bilgi kontrolüdür. Bu, main-frame’i (network yoluyla iş-sipariş alımı), CAD’i (kesim planının nisbi uzunluğu ve yerleşim uygunluğunun kontrolü) ve kumaş deposunu (kumaşın hazır bulundurulması ve top seçimi) kapsar. Bu ön planlama bilgileri; sürekli bir iş akışının olduğu kesimhaneye siparişlerin beslenmesini sağlayarak, ölü zamanların etkin kontrolünü mümkün kılar. Kumaş topu işleme sistemi giysiyi bir bütün olarak çalışabilmek için; kumaşın yüzünü, telayı ve astarı seçmek için programlanabilir. Tek kat üretimde top değiştirme sıklığı oldukça yüksek olduğu için sistem; doğru kullanım düzeni kapsamında, topların hazırlanması ve yüklenmesi de dahil olmak üzere bütün top yönetimini optimize etmeye gerek duyar. Barkodlar, kendi kendine çalışan senkronize statik kumaş sericilerinin otomatik yükleme ve boşaltmasına imkan veren sisteme bilgi sağlar.Depoda kumaş toplarının çubuklar üzerinde asılması; topların birbirine değmesinin önlenmesi ve böylece kumaşların çarpma sonucu zarar görmesinin engellenmesi anlamına gelmektedir (15).2.5.2. Model bölümü Giyim sektöründe yüksek teknoloji hizmetlerini yerine getiren cihazların ortak adı kısaca "CAD/CAM" olarak geçmektedir.CAD: Bilgisayar yardımı ile bir ürünün biçimlendirilmesini ifade eder. CAD sistemleri; hazır giyim sanayiinde giysi model tasarımı, kalıp hazırlama, kalıp serileme ve kesim planı hazırlanması aşamalarında kullanılmaktadır. Günümüzde bu sistemler ile iki veya üç boyutlu çalışmalar yapmak mümkündür. CAM: Bilgisayar yardımı ile insandan kaynaklanan hata payının en aza indirilmesi ile yapılan üretimi ifade eder. Bu programlarda bilgisayarın doğrudan makineleri ya da parçaları kontrol etmesi ile üretimin sağlanması mümkündür. Hazır giyim sektöründe de kumaş seriminde ve kesiminde, dikimhane içindeki üretim istasyonlarına iş gönderilmesinde, dikiş makinelerinin fonksiyonlarının yönlendirilmesinde CAM sistemlerinden yararlanılmaktadır. CAM grubu içine; dikiş makineleri, kumaş serim ve kesim sistemleri, hazır giyim üretim aşamasında kullanılan taşıyıcı sistemler ve nakış makineleri girmektedir (16).2.5.2.1. Model TasarımıCAD tasarım sistemi ile hayal gücünün hiçbir sınırı yoktur. Kullanıcı aynı el ile yaptığı çizimdeki olanaklara hatta daha fazlasına sahiptir. Hatta el ile yapılması güç olabilecek tekstürleri yaratmak, CAD ile daha basit olabilmektedir. Var olan tekstürleri scanner' da tarayıp sisteme aktararak başka biçimlerde de kullanmak mümkündür. CAD teknolojisi alıcıların kusursuza yakın bir biçimde doğru kumaş ya da tekstür ile tam bir tasarımı görmelerini sağlayacak yetkin seviyeye ulaşmıştır. Bilgisayar kullanmadan yapılan çalışmalarda desenin sonucunu görebilmek için, eskiz çalışmaları yapılır. Desen baskı deseni ise; negatifleri hazırlanır, şablona çekilir. Pano baskı ise pano baskı kalıpları, metraj baskı ise desen silindirleri hazırlanır. Bu işlemlerden sonra desen istenilen renkler ile kumaş üzerine basılır. Desenlendirilmiş tekstil yüzeyi elde edildikten sonra bu yüzeyden giysi üretilerek desenin giysi üzerindeki son hali görülebilir. Tüm bu çalışmalar oldukça fazla işgücü, süre ve para ister. Oysa hiç bunlara gerek kalmadan desen bilgisayarda hazırlanıp renklendirilerek, yine ekranda yer alan giysi modelleri üzerine giydirilmek yolu ile çok daha kısa sürede, daha az emek ve para harcayarak sonuç hakkında fikir sahibi olunur (12). Görüldüğü gibi giysi tasarımının en önemli aşaması olan, tasarlanan giysiyi insan bedeni üzerinde görme bilgisayar yardımı ile çok kolay bir hale gelmiştir. Hazırlanan tasarım manken üzerine giydirilerek kumaşın rengi, deseni, dökümü ve giysi modeli üzerinde yapılacak değişikliklerin sonuçları çok kısa sürede görülebilir. Böylece daha giysiler üretilmeden önce çeşitli kumaş, renk, desen ve model seçeneklerini içeren giysi katalogları elde edilebilir (Şekil 6).Şekil 6CAD sistemleri, günlerce süren model tasarımı, kalıp hazırlama ve serileme, kesim planı hazırlama ve çizme işlemlerini çok kısa bir sürede en az hata ile gerçekleştirebilmektedirler. Bunun sonucunda hazırlık süreleri kısalmakta, hata oranı düşmekte, kalite düzgünlüğü elde edilmekte, malzeme kullanımı, işgücü ve üretim değerinde verimlilik sağlanmaktadır. CAD, üretici ile alıcı arasında sözcükler yerine ayrıntılı eskiz ve çizimlerle iletişim sağlar. Böylelikle üründe ilk seferde kalite eldesi gerçekleştirilebilir. 2.5.2.2. ÖlçülendirmeGiysi tasarımının bir sonraki aşaması; hazırlanan tasarımın ölçülendirilmesidir. Bu çalışma sırasında daha önceden yapılan araştırmalar sonucu elde edilen vücut ölçüleri kullanılır. Daha sonra bu ölçüler doğrultusunda kalıplar hazırlanarak giysiler üretilir.Günümüzde modern giysiler, ideal ölçülere sahip oldukları düşünülen mankenler üzerinde tasarlanırlar. Ancak bu giysiler belirlenen standartlar dışındaki ölçülere sahip kişilere uymamaktadır. "Body scanner-Vücut tarayıcı" adı verilen bir cihaz, insanların vücutlarına tam oturan giysilere sahip olmalarını sağlayacak gibi görünmektedir.Body scanner adı verilen bu prototip tarayıcısı, mağazaların giysi prova odalarındaki aynayı andırmaktadır. Bu cihaz, kapalı devre televizyon sistemlerine benzeyen kameralar ile hareketli projektörlerden oluşan bir düzenektir. Bütün sistem, işlem görüntülerinin kameralar tarafından digital hale çevrildiği masa üstü bir bilgisayara bağlıdır.Bu cihaz sayesinde müşteri mağazaya girip üzerine bir mayo giyerek, baştan ayağa kadar 3 boyutlu olarak ölçülendirilmekte, daha sonra raflardan seçilen etek, bluz veya pantolon türü bir giysi ekranda tasarlanmaktadır. Elektronik bir kağıt bebek gibi kullanılan body scanner ile alıcılar, giysilerin vücutlarına en güzel şekilde nasıl oturabileceğini görebilmektedirler (13).2.5.2.3 Kalıp hazırlama ve serilendirme Giysi modellerinin tasarımı onaylandıktan sonra üretilebilmeleri için kalıplarının hazırlanması gerekir. CAD, hızlı ve kolay bir kalıp tasarımı sağlamak üzere kullanılan bir paket programdır. CAD ile işçilikte ustalık gerektiren ana kalıp hazırlığı, serilendirme ve kesim planı hazırlığı bilgisayar ile yapılabilmektedir. Kalıplar örnek modelden alınmış olabilir veya sistem içinde var olan modelden türetilmiş olabilir. Sistem ile sıfırdan kalıp hazırlanabildiği gibi, elde hazırlanan kalıplar da sisteme aktarılabilir. Sistem içinde bir kalıpçının gereksinim duyduğu her türlü çizim aracı (cetvel, gönye, riga, kalem, silgi, vb) olmakla birlikte, CAD sisteminde kalıp hazırlayabilmek için, iyi bir kalıp hazırlama bilgisine sahip olmak gerekmektedir (Şekil 7).Üzerinde gerekli düzenlemeler yapılan ana beden kalıpları daha önceden hazırlanan kural tablosu kullanılarak serilendirilir. Şekil 7Örnek model dikimi veya kalıp kontrolu için; ana beden ve seri beden kalıpları çizici üniteye ayrı ayrı veya içiçe çizdirilebilir.Yeni bir yöntembilim olarak, giysi kalıplarının 3 boyutlu veri tabanı aracılığı ile hazırlanması önerilmektedir. Böylece, tasarımdan üretime kadar tüm işlemler tek bir hesaplama sistemi ile gerçekleştirilebilecektir. Tasarlanan giysi kalıplarının 2 boyutlu hale çevrilmesi, çok fazla işgücü yoğun ve soyut bir aşamadır. Bu aşama yalnızca giysi üretiminin karlılığına doğrudan etki etmekle kalmaz, aynı zamanda bitmiş ürünün tasarımcının geliştirdiği fikrin doğru uygulaması olması açısından da önem taşır.Sistem vücut formundan yola çıkar. Sistem içinde yer alan standart manken dışında kullanıcının seçtiği manken formlarını da uygulamak mümkündür. Böylece ısmarlama giysiler için daha uygun beden formları uygulanabilir. Kullanım kolaylığı için manken herhangi bir açıdan veya giydirilmiş olarak görülebilir. 3 boyutlu bu görüntüden aynı anda, göğüs, bel, kalça gibi, istenilen herhangi bir noktada 2 boyutlu kesitler alınabilir. 3 boyutlu görüntüden eğimli orijinal kalıp çıkarılarak, 2 boyutlu kalıba dönüştürülebilir. Her zaman için bir dokunuşta, düz 2 boyutlu kalıp 3 boyutlu manken üzerinde görülebilir ve gerekli görülen model değişiklikleri burada ayarlanabilir. Bu nedenle elde edilen kalıplar, tam ölçüleri ve istenilen özellikleri karşılamaktadırlar.Sistemin bir diğer ileri adımı kumaş seçeneğidir. 3D-PDS sistemi, yumuşak dökümlü ipekten, sert tutumlu denime kadar her türlü kumaşı kullanabilmektedir. Gerçek kumaşın scanner' da taranmasıyla ya da diğer CAD sistemlerine benzer bir yöntem olan bilgisayar grafikleri ile kumaş desen verilerinden yararlanarak desen yapımı gerçekleştirilebilir. 3 boyut ile 2 boyutun birleşmesinin bir avantajı da, 3 boyut üzerine yerleştirilen desenin çakışma noktalarının belirlenip transferi ile, birden 2 boyutlu kalıp üzerine aktarılabilmesidir.Kesim planı, doğrudan scanner' dan taranmış kumaş üzerine yerleştirilebilir. Kesim planı hazırlandıktan sonra, farklı kalıp parçalarının kumaş üzerinde değişik yerlere yerleştirilmesi ile 3 boyutlu görüntü oluşturulur. Bu özellik de, karelerin veya desen raporlarının uyumunu kontrol etmede kullanılır (17). 2.5.2.4. Kesim planı hazırlığıKesim planı hazırlığı işlemi sırasında sistem, kullanıcıya istediği model ve bu modellerden istediği bedenlere ait kalıpları istediği şekilde yerleştirme olanağı sağlar. Kullanıcı aynı anda tüm boy kesim planını ekranda görerek kontrol edebilir. Sistem kalıpların düzgünlüğünü (çözgüye paralel veya dik olmasını), üst-üste binmemesini, adetlerinin doğruluğunu, kalıplar ile ilgili önceden belirlenmiş özel sınırlamaların (kalıbın kesim planında bölünmesi veya bölünmemesi, döndürülmesi veya döndürülmemesi gibi) uygulanmasını sağlar. Böylelikle en yüksek kumaş kullanım verimliliğini ve kesim kalitesini sağlayacak yerleşim düzeni hazırlanabilmektedir (Şekil 8).Şekil 8 2.5.3. SerimSerim gerginliği çok önemlidir. Serme sırasında kumaş esnememelidir. Kumaşın top sarım gerginliği ve serim gerginliği olması gerekenden çok ise serimde pastal atımı sırasında atılan kumaş katları kesildikten sonra üzerlerindeki gerilimler kalkıp, serbest halde kalacakları için boy kısalma sorunu ortaya çıkacaktır. Özellikle örme kumaşlarda serim gerginliğinin fazla veya düzgünsüz olması sonucunda, kesimden sonra parçaların boylarında kısalmalar görülmektedir. Serim işlemi serim arabaları ile yapılmalıdır. Bu arabalar kumaşın cinsine, desen veya hav yönüne ve sarım şekline göre serim tekniğini, gerginliğini ve serim hızını ayarlayabilmektedir (Resim 2.4.).Serim arabaları; yüksek hızlarda, esnetmeden serim sağlamakta ve kesim planı sonlarındaki kayıpları da en az seviyeye indirmektedir. Böylece serim verimliliği ve kalitesi artmaktadır. Şekil 92.5.4. KesimKesim bölümlerinde yapılan doğru ve verimli çalışmalar işletmenin kalite ve verimliliğini çok olumlu yönde etkiler. Kesim işlemi Cutter(kesici) adı verilen CAM sistemi ile yapılırsa; kesim hassasiyeti, düzgünlüğü, kalitesi ve kumaş kullanım verimliliği artacaktır. Kesim hızı kesim planına göre kontrol edilebilmektedir. Parçalar vakum etkisi altında sıkıştırıldığı için yüksek katlarda bile çok düzgün kesim yapılabilmektedir (Resim 2.4.). Cutter’lar; kumaş ve işçilik gibi önemli maliyet unsurlarından ve zamandan tasarruf sağladıkları gibi, kesim kalitesinin ve verimliliğin de artmasına yol açmaktadırlar.Cutter’ların yüksek sayılabilecek yatırım maliyetlerine karşın niçin tercih edildiklerini şu şekilde sıralayabiliriz :►Kesim planı üzerinde birbirine çok yakın olarak yerleştirilen, hatta temas eden parçaların hatasız kesimi sağlanmaktadır. Kesilecek parçalar arasındaki boşlukların en aza indirilmesi, beraberinde gereksinim duyulan kumaş miktarını da en azaindireceğinden; bir konfeksiyon üreticisi için en önemli maliyet unsurlarından biri olan kumaştan tasarruf sağlanacaktır.►Elle yapılan kesimden daha hızlı ve daha düzgün kesim yapılabileceğinden, kesim kalitesi yükseltilir ve dikim hataları, düzeltme için geri dönüşler azalır. Dolayısıyla dikimhanenin üretkenliği, verimliliği artırılmış olur. Bu da üretim kalitesini artırır.2.5.5. DikimKonfeksiyonda kumaşın işlenmesi açısından tutumu ve yapısında bulundurduğu nem oranı önemlidir. Özellikle higroskobik neme sahip pamuk gibi doğal liflerden yapılmış kumaşlar aşırı kuru olarak çalışıldığında daha fazla dikiş zararı ortaya çıkabilir. Bunun için kumaşların normal neminde olması gerekir. Normal nem oranı pamuklu kumaşlar için % 7’dir. Konfeksiyon işletmelerinde genellikle nemlendirme için klima olmadığından dolayı, kumaşın kesim ve dikim işlemleri sırasında nem kazanması mümkün olmayabilir. Konfeksiyonda kullanılacak kumaşın dikiş zararlarına uğrayıp uğramayacağı bir örnek üzerinde yüksek dikiş hızı ve değişik iğne tipleri ile dikim yapılıp dikiş yerleri gerdirilerek kontrol edilebilir.Dikiş iğnelerinin üretiminde uygulanan ileri teknolojiler sayesinde; iğnenin kolaylıkla kırılması, kumaşa sürtünmesi nedeniyle oluşan ısınmalar, kumaşa zarar vermesi, dikim bozukluğu sorunları en az seviyeye indirilmiştir. Bunlar dikim kalitesinde düzgünlük ve artış sağlamaktadır.Dikiş makinelerine uygulanan otomasyon teknolojileri sonucu programlı dikiş birimleri karmaşık modelli dikişleri başarıyla gerçekleştirebilmektedir. Güvenliği sağlamak ve problemi daha kolay saptamak için hata kodlama sistemi geliştirilmiştir. Makine yönetimi yaparken; nokta dikiş, düz dikiş, geçici duruşlar, iplik kesici, atlama, dikim hızı, dikiş uzunluğu programlanabilir. İplik bobinin ne zaman değiştirileceği operatöre bildirilmektedir. Enerji kesildiği anda, kalıplar otomatik olarak hafızaya kaydedildiği için, yarım kalmış olan dikiş programı enerji geldikten sonra bir düğmeye basarak basitçe tamamlanabilir. Otomatik olarak devreye giren bobin değiştirici sistem, özellikle kalın iplik kullanıldığı ve dikim kalıplarının çok fazla dikiş içerdiği durumlarda işçiliği azaltır verimliliği artırır (18). Şekil 102.5.6. Ütü ve PresÜtü-pres bölümlerinde en sık rastlanan sorun, yüzeyin ütü etkisi ile parlamasıdır. Bu sorun en çok ceplerde, yakalarda, kenarlarda ve dikiş bölgelerinde görülür. Koyu renkli kumaşlarda parlama daha fazla göze batar. Sararma ve parlamayı önlemek için teflon altlık kullanımı önerilir. Konfeksiyon üretiminde presleme çok önemlidir. Her kumaş için aynı presleme koşulları ve teknikleri kullanılmaz. Bazı kumaşlar presler kilitlenerek ve kuvvetli buhar verilerek, bazıları presler kilitlenerek ve hafif buhar verilerek, bazıları ise presler kilitlenmeden buhar verilerek çalışılır. Farklı kumaşlarda, o kumaşa uygulanacak presleme ve buharlama şekline göre deney yapılmalıdır. Bunun için en az 30x30 cm boyutlarında örnekler kesilip uygun pres ve buharlamadan sonra soğutulup boyut değişimi ölçülerek değerlendirme yapılır.Giysinin dikim kalitesi ve bitmiş görünümü üzerinde preslemenin doğru yapılmış olmasının önemi büyüktür.3. SONUÇKüreselleşen pazarlarda rekabet koşulları çok daha zorlu hale gelmiştir. Artık tüketici mal ve hizmet bazında sürekli yeni arayışlar içine girmiştir. Gelişen pazar koşullarına ve tüketici taleplerine yanıt verebilmek için sürekli gelişim içinde olmak, ileri teknoloji kullanımına yönelmek, üretim ve kullanım kalite değerlerine önem vermek kaçınılmazdır. Geleceğin ticari ortamlarında, değişime ayak uydurabilen değil değişimi yaratan ve kabul ettiren firmaların olacağı açıktır.İplikten hazır giyime kadar tüm sektörlere baktığımızda gelişmelerin yönü, üretimde kullanılan makinelerde hız artışına ve ileri bilgi sistemlerinin kullanımına yönelik olmuştur. Burada amaç; üretim verimliliğini artırmak, insandan kaynaklanan hata payını en aza indirgemek, yatırım ve üretim maliyetlerini düşürmek ve en önemlisi kaliteyi istenilen değerde üretmektir.Araştırmaların ışığında, elyaftan başlayarak tüm üretim adımlarında yeni teknolojilerin, ürün kullanım özelliklerinin, ürün ve üretim kalitesinin artırılması için gelişmeler sürmektedir.Doğal lifler içerisinde en fazla kullanıma sahip olan pamuk üretiminde; verimliliği artırmak, lif özelliklerini geliştirmek, çevre ve yeni üretim teknolojilerine uyum sağlayacak ürün geliştirme için yapılan araştırma ve çabalar her geçen gün artmaktadır.İnsan yapımı sentetik liflerde elde edilen gelişmeler çok daha belirgindir. İstenilen birçok özelliği sağlayan çok fonksiyonlu lifler üretilebilmektedir. Bu liflerin çok geniş bir kullanım yelpazesi bulunmaktadır. Kendi başlarına kullanılabildikleri gibi diğer sentetik ve daha da önemlisi doğal liflerle birlikte kullanılabilmektedirler. Başlangıçta sentetik lifler doğal liflere karşı bir rakip olarak algılansalar bile, daha sonra çok yönlü kullanımları ile hem doğal liflerin çözüm olamadığı alanlardaki boşlukları doldurmuşlar, hem de doğal liflerle sağladıkları uyumlu karışımlar sonucu onların da kullanım alanlarını genişletmişler ve kullanım kolaylığı getirmişlerdir. Günümüzde pamuklu mamullerin kullanım özelliklerinin geliştirilmesinin yanı sıra, pamuk liflerinin hijyenik ve doğal olma özellikleri ile sentetik liflerin sağlam, esnek, buruşmaz, kolay kullanım ve bakım özelliklerini birleştiren karışım kumaşların sahip olduğu geniş tüketim payı bunun bir göstergesidir. Sentetik lifler, kendilerinden istenilen özelliklere bağlı olarak; güç tutuşur, kopma mukavemeti geliştirilmiş, antimikrobiyel, antipilling özelliklerine, antistatik vb. niteliklere sahip olarak üretilebilmektedir. Pamuklu mamullere de bazı bitim işlemleri ile benzer özelikler kazandırılabilmektedir.Yeni sentetik liflerin tek başlarına ve karışım olarak kullanılabilmeleri, iplikçilik açısından da çeşitliliği artıracak yönde büyük olanaklar yaratmaktadır. Hem yeni makine teknolojilerinin devreye girmesi hem de her geçen gün büyüyen lif ailesi, iplikçiliğin üretim çeşitliliğini arttırmaktadır. Örme ve dokuma alanındaki gelişmeler de doğal olarak yeni geliştirilen lif ve lif karışımlarından üretilebilecek tekstil yüzeylerini hızlı, dayanıklı ve estetik açıdan güzel görünebilecek şekilde üretmeye yönelik olmuştur. Sentetik liflerin esnemeden sonra ilk hallerine geri dönüş yeteneklerinin yüksek oluşu ve pamuk için elastan lifler ile karışımlar sonucu esneme yeteneğinin artırılması özellikle örme alanında büyük gelişmelere yol açmıştır. 1980’li yıllardan başlayarak çok büyük atılımlar gerçekleştiren hazır giyim sektörünün gelişim ivmesi son birkaç yılda düşüş kaydetmiştir. Türkiye ancak, tasarım, kalite ve üretim değeri açılarından yüksek katma değerli ürünlere yöneldiğinde ve bunları çok kısa sürelerde gelişmiş dağıtım ağlarıyla alıcılara ulaştırabildiğinde hedeflediği konuma ulaşabilecektir. Böyle bir başarı için; ürün yaratıcılığı, üretim sistemlerinin değişen pazar koşullarına hızlı uyumu, teknik bilgi, yeni üretim sistemleri ve bunlarla uyumlu işgücü, hammaddeden tüketiciye ulaşan zincirde ortaklık-işbirliği kavramı ve hızlı tedarik konularında rekabet gücünün artırılması gerekmektedir. Uzun dönemli rekabet gücünün sağlanabilmesi; modern teknoloji, eğitim, nitelikli işgücü ve üretime yönelik yatırımlarla mümkündür. Nitelikli el emeği ve beyin gücünün sistem, teknoloji ve üretim dokularıyla bütünleşmesi tam rekabet ortamlarının bir özelliğidir. Hazır giyim sektörünü işgücü yoğun yapısından kurtarmak mümkün değildir. Ancak ileri teknoloji istihdamı ve verimli kullanımıyla iş gücünden tasarruf sağlandığı gibi üretim süreleri ve maliyetleri de aşağıya çekilebilmektedir. Diğer yandan kalite ve katma değer faktörleri artmaktadır. Tüketici bilincinin artması; kalite, stil, yaratıcılık ve dağıtım sistemi ile ilgili tüketici beklentilerini daha yukarılara taşıdığı için teknoloji kullanımının elyaftan hazır giyime uzanan tekstil sektörü için kaçınılmaz olduğu açıktır. LİTERATÜR1. 39 th International Man-Made Fibres Congress Dornbirn 20002. Tarakçıoğlu I., 3. Türkiye Pamuk, Tekstil ve Kon. Sempozyum Kitabı, s 117-1313. TAD Dergisi, 2000, s324. http://www.cotton.org/5. T. Harada, JTN Special Edition6. Wirth, VIII. Uluslararası Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu Kitabı, s 3297. C.Taşkın, A. Demirel, Tekstil ve Kon. Dergisi, Mayıs-Haziran 1999, Yıl 9, Sayı 3.8. J. Wildhaber, VIII. Uluslararası Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu Kitabı, s 3379. A. Yurdakul, P. Akçakoca, İ. Özen, Tekstil ve Kon. Dergisi, 5-6/1999, Sayı 3.10. I. Tarakçıoğlu, S. Çoban, A. Özerdem, Tekstil ve Kon. Dergisi, 5-6/1999, Sayı 3.11. T. Öktem, N. Seventekin, A. Korkmaz, Tekstil Ter. Teknik Dergisi, 8/1999, s 50-5812. Öndoğan Z., 1994, Tekstil ve Kon. Dergisi, Yıl. 4, Sayı. 5, S. 406-413.13. Öndoğan Z., 1995, Tekstil ve Kon. Dergisi, Yıl. 5, Sayı. 1, S. 84-86.14. Güner M., 1996, Kon. Üretiminde Kalite Kontrol, Yayın No: 160, Sagem, Bursa.15. Öndoğan Z., Pamuk O., 1998, Tekstil ve Kon. Dergisi, Yıl. 8, Sayı. 6, S. 405-410.16. Öndoğan Z., 1999a, “Giysi Kalıpçılığı Esasları”, E.Ü. E.A.M.Y.O, S. 148-150, İzmir.17. Öndoğan Z., 1999b, Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, Yıl. 9, Sayı. 4, S. 338-343.18. Obuchi S., Özerdağ L., 1996, VII. Ulus. Tek. ve Haz. Giy. Sem. Kitabı, S. 643-647.19. H. Kadoğlu, III. Türkiye Pamuk, Tekstil ve Kon. Sem., 20-21 Nisan 2000, İzmir20. Dr. F. Palacin, Clariant Ltd, Muttenz, Switzerland, Melliand English, 7-8/1997, 113-115.21. Dr. H. Apel, Varian GmbH, Darmstadt, Germany, Melliand English, 7-8/1997,11322. Seventekin N., Tubitak-MAM Tek. Ens. SAGEM Müd. Yayın No: 164, 7/1996-Bursa23. Çoban S., Genel Tekstil Terbiyesi ve Bitim İşlemleri, 199924. Coşkun F., Bitirme Ödevi, 1999.25. Öktem T., Özdoğan E., Seventekin N., Askeri Amaçlı Tekstil Ürünlerindeki Teknolojik Gelişmeler ile Temizlik ve Bakım Sistemleri Sempozyumu, 16-17 Kasım 2000, İstanbul

21 Kasım 2007 Çarşamba

örme kumaş tanımı

İplikle ilmek adı verilen oluşumlarla yatay ve dikey olarak birbirleri içinden geçirilerek oluşan tekstil yüzeyine örme kumaş denir.

örme tanımı

İpliklerin tek başına ya da toplu çözgü olarak enine ve boyuna yönde ilmek bağlantıları ile bir tekstil yüzeyi oluşturma işlemidir.

7 Kasım 2007 Çarşamba

TÜRKÇEYE VE HAKLARINIZA SAHİP ÇIKIN

ALDIĞINIZ ÜRÜNÜN KULLANIM KILAVUZU TÜRKÇE DEĞİLSE www.sanayi.gov.tr sitesinden tüketici şikayetleri bölümüne bildirin. Ürün başına 156 ytl ceza veriliyor. LÜTFEN GEREKLİ HASSASİYETİ GÖSTERİN. BİR İLİMİZİN NÜFUSUNA SAHİP OLAN YUNANİSTAN İÇİN BİLE YUNANCA KULLANMA KILAVUZU HAZIRLAYANLAR 75 MİLYONLUK NÜFUSA SAHİP ÜLKEMİZ İÇİN BİR ZAHMET HAZIRLAYIVERSİNLER.
LÜTFEN. 

PAMUK LİFİ

LİFLER VE ÖZELLİKLERİ
PAMU LİFİ
1.GİRİŞ Geçmişten günümüze en fazla kullanılan lif olan pamuk gerek diğer liflerle karıştırılarak gerekse tek başına örme kumaşlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Örgü makinasının bulunmasıyla başlayan örme sanayii ilk başlarda çorap üretiminde kullanılan kumaşlar örebiliyordu. Fakat zamanla gelişen teknoloji ile çoğu mamulü üretmeye başladı. Örme sanayii en büyük rakibi olan dokuma sanayiini zamanla yakaladı ve bu yarış günümüzde de devam etmektedir. Bazı mamullerde dokuma kumaşlar, bazılarında da örme kumaşlar tüketiciler tarafından tercih edilmektedir. Örme mamuller esnek bir yapıya sahip oluşları, rahatlıkları ve kullanım kolaylıkları sebebiyle iç ve dış giyimde çokça rağbet görmektedirler. Pamuk lifleri ise örme mamullerde özellikle iç giyim ve yazlık dış giyimde tercih edilmektedirler. 2.PAMUK Bitki tohumundan elde edilen doğal bir elyaf olan pamuğun botanik bilimde adı gossypiumdur, keten ve yün ile birlikte tekstilde kullanılan en eski elyaftır. Sıcak ve çok nemli bir iklimi seven pamuk bitkisi Antarktika dışında dünyanın her yerinde yetişir. 5000 yıldır dünyanın em fazla kullanılan elyafı olan pamuğun M.Ö. 3000 yılına ait Hind mezarlarında materyal örneklerine rastlanmıştır. Hindistan M.Ö. 1500 ve M.S. 1500 yılları arasında dünyanın pamuk endüstri merkezi idi. M.S. 800 yıllarında pamuk Hindistan’dan Çin ve Japonya’ya geçmiş, 1271 yılında Marco Polo tarafından Avrupa’ya getirilmiştir. Amerika kıtasında ise; Kristof Kolomb tarafından keşfedildiğinde pamuk bitkisi ve tekstil alanında kullanılıyordu. Pamuk bin yıllık bir bitkidir, yaklaşık 1 m boyundadır. Ekildikten bir yıl sonra kozalar açılır ve pamuk elle veya makinalar tarafından toplanır. Daha sonra elyafın koza kabukları yaprak kalıntıları ve tohumlardan ayrılması için çırçırlama işlemine tabi tutulur. Pamuk lifinin yapısında % 88-96 selüloz, % 1.5-5.0 protein ve pektin, % 1.0-1.2 anorganik maddeler, % 2.0-3.5 nem ve % 0.5-0.6 oranında vakslar ve yağlar bulunur. Dünya pamuk üretim miktarına baktığımızda Türkiye Avrupa’da en fazla pamuk üreten ülke ve dünyada en fazla üretim yapan 10 ülkeden biridir. En fazla üretimi yapan bazı ülkeler ise; Çin, ABD, Hindistan, Özbekistan ve Pakistan’ı sayabiliriz. Türkiye’de pamuk üretimi
1) Ege,
2)Çukurova,
3)Antalya olmak üzere başlıca üç bölgede gerçekleştirilmektedir. Pamuk bitkisinin çeşitli türleri vardır ve en iyi kalite pamuk Amerika’da yetişen Sea-Island türü pamuktur
(1,2). 2.1. Pamuk Lifinin Yapısı Pamuk kozalı yapıya sahip bir bitkidir. Lifler gelişimini tamamlayınca koza açılıp, olgunlaşmış olan lifler bildiğimiz şeklini alır. Olgunlaşmış bir pamuk lifi 4 tabakadan oluşur:
1) Kütikül ve mumlu tabaka
2) Primer çeper
3) Sekonder çeper
4) Lümen En üstte kutikula veya mumlu tabaka adı verilen koruyucu bir oluşum mevcuttur. Çok ince olan bu zar tabaka lifin dayanıklılığını sağlamakta ve onu dış etkenlerden korumaktadır. Bu tabaka sıkıca bağlanmış olan ikinci tabaka ise “primer çeper” adını almaktadır. Mikroskop altında incelendiğinde bunların karşılıklı birbiri içine Lif kesitine göre spiraller meydana getiren bir yapıda oldukları görülmektedir. Sekonder çeper adın verdiğimiz üçüncü tabaka ise saf selülozik fibrillerden meydana gelmekte ve kesitte halkalar halinde üst üste oluşmuş tabakalardan meydana gelmektedir. Dördüncü olarak pamuk lifinin ortasında “Lümen” dediğimiz kısmen lifin kesitine benzeyen ve kısmen ince bir çizgi halinde görülen bir boyluktur. Pamuğun olgunlaşması ile bu tabaka küçülmektedir [3]. 2.2. Pamuk Lifinin İplikçilik Açısından Önemli Parametreleri Hammeddelerin gelip iplik üretim kademelerini ve bunun sonucunda oluşan ipliği etkileyen bazı parametreler sıralandığında
1) Lif uzunluğu
2) Lif inceliği
3) Lif mukavemeti
4) Lif olgunluğu
5) Yabancı madde miktarı
6) Lifin kıvrımlığı
7) Lifin rengi
8) Lifin yumuşaklık ve sertlik derecesi
9) Liflerde rutubet
10) Liflerde yapışkanlık
11) Lifin nepsleşme durumu
Bu etmenlerden ilk beş tanesi iplik üretiminde hayati önem taşımakla birlikte diğer etmenler de üretilen ipliğin kalitesini etkilemektedir
[4] Bu etmenlere kısaca göz atacak olursak;
2.2.1. Lif Uzunluğu Uzunluk tekstil liflerinin en önemli fiziksel özelliklerinden biridir. Pamuk gibi doğal liflerde kalıtsal bir özellik olmakla birlikte bir dereceye kadar çevre şartlarının etkisinde de kalan bu özellik lif kalitesini dolayısıyla iplik kalitesini etkiler. Lif uzunluğu pamuğun tekstil endüstrisinde hangi amaçla kullanılabileceği hakkında bilgi verir. Aynı numarada uzun elyaf daha muntazam ve mukavemeti yüksek iplik olur [5]. Lif uzunluğunun uygulanan eğirme yöntemlerine göre kaliteye etki dereceleri de değişmektedir. Lif uzunluğu karde ve penye iplikçiliğinde % 35 oranında kaliteyi etkilemektedir. Türk pamuğu elyaf uzunluğu 31 mm’yi geçmeyen ve inceliği 2.7-5 mikroner değerinde olan pamuktur. Pamuk elyafının uzunluk olarak sınıflandırmasını yaparsak: Uzunluk Sınıf 20.6mm-Aşağı Kısa Stapel 20.6mm-25.4mm Orta Stapel 26.2mm-27mm Oldukça uzun stapel 28.6mm-33.3mm Uzun Stapel 34.9mm-Yukarı Ekstra uzun Stapel olarak sınıflandırabiliriz.
2.2.2. Lif İnceliği Pamukta uzunluktan sonra en çok aranan özelliklerden biri de inceliktir. Belirli bir numaradaki iplik için, kesitteki ortalama lif sayısı inceliğe bağlıdır. İnceliğin artmasıyla iplik numarası artarken düzgünsüzlük azalmaktadır. İnce liflerden yapılmış ipliklerin, kalın liflerden yapılanlara göre mukavemetleri daha fazla, düzgünlükleri daha fazla ve telef miktarı daha azdır. Rotor sistemiyle iplik eğirmede ve diğer modern iplik eğirme sistemlerinde bir ipliğin kesitinde yaklaşık 100 lif bulunması vurgulanarak bunlardan daha az sayıdaki lifle eğirmenin zor olacağı belirtilmektedir. Endüstride de 80 liften aşağısında imalatın gerçekleşmesi mümkün değildir [6] Pamuk elyafında aranılan en iyi incelik 3.5 ile 4 mikron arasındadır. Lif inceliği iplik kalitesini karde iplikçiliğinde % 20, penye iplikçiliğinde de % 30, rotor iplikçiliğinde ise % 35 oranında etkilemektedir [4].
2.2.3. Lif Mukavemeti Pamuk liflerinde uzunluk ve incelikle birlikte en çok aranan özelliklerden biri de mukavemettir. Sağlam bir iplik sağlam liflerden yapılacağı için mukavemet gerekli bir özelliktir. Selülozik çeperi kalın tamamıyla olgunlaşmış liflerin mukavemeti yüksek olur [4]. Liflerde mukavemet kalıtsal bir özelliktir, bununla beraber, bakım koşulları, toprakta bulunan maddeler, hasat zamanı işletme tekniği gibi faktörler lif mukavemetinde önemli bir rol oynar [6]. Lif mukavemeti karde iplikçiliğinde % 35 oranında kaliteyi etkilerken, penye iplikçiliğinde % 30, open- end iplikçiliğinde de % 35 oranında etkilemektedir.
2.2.4. Lif Olgunluğu Olgunluk tekstil elyafı içinde sadece pamuğa özgü bir özelliktir. Olgunluk (Lif çeperinin gelişme derecesidir [7]. Olgun pamuk lifleri bükümlü, lümeni dar, enine kesiti böbrek şeklide ve dayanaklıdır. Olgunlaşmamış liflerde bu durum tam tersidir. Her pamuk partisinde belirli oranda olgunlaşmamış lif mevcuttur ve bu oran % 30 kadardır.
2.2.5. Yabancı Madde İçeriği Ve Oranı Pamukta yabancı maddeler genellikle bitki ve çiğit parçaları, toprak kum ve benzeri maddelerdir [4]. Rieter normlarına göre % 1.2 yabancı madde içeren pamuk çok temiz % 1.2-2.0 yabancı madde içeren pamuk temiz %2.1.-4.0 yabancı madde içeren pamuk orta temiz %4.1.-7.0 yabancı madde içeren pamuk kirli, pis % 7.1 ve daha fazla yabancı madde içeren pamuk çok kirli olarak değerlendirilir.
2.2.6. Lif Kıvrımlığı (Büklüm) Pamuk elyafında görülen büklümler, olgunlaşması tamamlanan kozaların açılması esansında meydana gelirler. Olgunluğu herhangi bir nedenle tamamlanmayan liflerde kıvrımlar ya hiç yoktur veya çok azdır. İpliklerin ve kumaşların hacim büyüklüğüne ve yumuşaklığında elyaf kıvrımlarının önemi çok büyüktür, bu nedenle sentetik liflere suni olarak kıvrım verilmektedir [8].
2.2.7. Lif Rengi Pamuğun renk derecesinin ölçülmesi ile ondan üretilecek iplik veya kumaşın hangi oranda ağartılacağı ve boyaya yatkınlık dereceleri saptanmaktadır. Rengi ölçülmüş pamuk balyalarından yapılan harmanlar iplik veya kumaşlarda meydana gelebilecek renk farklılıklarını önlemek mümkündür. Ülkemizde üretilen pamukların asıl rengi beyazdır. Gayet az miktarda krem ve kahverengi olanları da vardır [6].
2.2.8. Liflerde Yumuşaklık ve Sertlik Derecesi İplik imalinde kullanılacak liflerin kolayca eğilme ve bükülme özelliğine sahip olması istenir. Bu nedenle yumuşaklıkta önemli özeliklerinden biridir. Yumuşak tutumlu olan pamukların iplik olma yetenekleri de yüksek olur [4].
2.2.9. Liflerde Rutubet Pamuk lifleri yün veya ipeği göre daha az nem alırlar. Liflerin rutubet alma yeteneği serbest halde fazla balyalanmış halde çok daha azdır. Bundan dolayı pamuk lifleri balyalar açıldıktan sonra 24-28 saat işletmenin klima şartlarına uyması için bekletilir. Pamuk için kabul edilmiş ticari rutubet % 8.5’tir [3].
2.2.10. Liflerde Yapışkanlık Pamukta genellikle yapışkanlık belirtisi gösteren ve yapışmalara nedan olan etmenlere balımsı yapışkanlık denir. Yapışmalara neden olan bazı hususlar şunlardır. 1) Mantar ve bakteriler 2) Yabancı özler (Yaprak bal özü vs.) 3) Çırçırlama sırasındaki yağlanmalar 4) Kimyasal maddeler (çeşitli ilaçlar suni gübreler vs.)
2.2.11. Liflerin Nepsleşme Durumu Neps birbirleri ile girift hale gelmiş çıplak gözle görülebilen asgari 0.4-0.5 mm büyüklüğündeki liflerin oluşturduğu topluluklardır. Neps oluşumunda işlem şartları kadar pamuğun neps oluşumuna eğilimi de önemli rol oynar. Pamuğun inceliği, olgunluk derecesi ve hatta uzunluğu neps üzerinde önemli faktörlerdir. Uzun liflerden oluşmuş pamuk, kısa liflerden oluşan pamuğa nazaran daha fazla neps oluşumuna müsaittir.


TEKSTİL TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Tekstil Terimleri Sözlüğü
A jour fabric: Ajurlu dokuma, ajurlu kumaş.
abated: azaltılmış,kısılmış
abdominal belt (cummerband): kuşak.
abdominal dart (belly dart): karın pensi
abrade, to: aşındırma.
Abrasion: Aşındırma, taşlama. Kumaşın boyama sırasında birbirine sürtünmesiyle giyside kullanılmışlık görüntüsüne neden olan etki. Bazı durumlarda bu arzu edilen bir etkiyken, çoğu halde bu etkinin en aza indirilmesi için çaba harcanır.
abrasion: yıpranma.
Abrasion mark: Aşınma izi.
abrasion resistance: aşınma direnci, aşınma dayanımı.
abrasion resistant: sürtünmeye dayanıklı.
abrasion test, wear and tear test: aşınma testi.
Absolute humidity: Havanın mutlak nemi, mutlak rutubet, mutlak nem oranı.
Absorb oil (to): Yağ emmek.
Absorbent cotton: Hidrofil pamuk, sıvı çekici pamuk, emici pamuk.
absorbing capacity: çekme kapasitesi.
absorption: absorpsiyon (emiş).
accessories: aksesuarlar
Accessories and sub-industry products: Aksesuarlar ve yan sanayi ürünleri.
acetate: asetat (sentetik bir kumaş türü).
acetate fibre: asetat elyaf.
acid: asit.
Acrylic: Akrilik.
adhesive bonding: yapıştırma.
adhesive label: yapışkan etiket.
adhesive mesh: yapışkan örme
adhesive power: yapışkanlık gücü.
adhesive tape: yapışkan şerit.
Adjustable cam bit: Ayarlanabilir kam parçası, ayarlanabilir eksantrik parçası.
Adjusting arm: Ayar kolu, reglaj kolu.
affinity: afinite (boya alabilirlik).
after-bleaching: ağartma sonrası.
after-treatment: son işlem, finishing.
After-welt (knitting): Sonradan örülmüş kenar şeridi (örme).
After-welt (stocking): Sonradan süsleme (kadın çorabı ile ilgili).
Amphoteric: Amfoterik. Kimyasal maddenin alkali Ph ortamında noniyonik olma ve Ph abit tarafına doğru azaldığına katyonik hale gelmesi özelliği.
Anionic compound: Aniyonik bileşim. Doğası itibarıyle pozitif elektrik yüklü olan ve benzer yüklü ya da noniyonik bileşenlerle karışan madde.
Antimigrant: Boyama işlemi sırasında boyanın dağılmasını engellemek amacıyla işleme katılan kimyasal madde.
Back batch / Half moon: Yakanın arkasında marka etiketinin dikişini gizlemek için kullanılan yarımay şeklindeki kumaş parçası.
Baseball neck: V tipli patlı yaka.
Batch label: Parti etiketi.
Bathrope: Bornoz.
Bermuda: Dizaltı şort.
Bike short: Dar bisiklet şortu.
Binder: Pigmenti başka bir şeye bağlayan akrilik bileşen türü.
Bleeding: Rengin istenmeyen yer ve bölgelere yayılması. Bu durum, özellikle boyanın kumaşın asılarak kurutulduğu ve su bazlı uygulamalarda ciddi sorun yaratır. Boya banyosuna ya da baskı mürekkebine dağılmayı engelleyici madde katılmasıyla sorun ortadan kalkar.
Blouse: Bluz.
Boat neck: Kayık yaka.
Bouqle Yarn: Embrodery nakış.
Boxer: Boksör şortu.
Brass snaps: Prinç malzemeden yapılmış sarı çıt çıt.
Breeches: Jokey pantolonu.
Button: Düğme.
Button down: Düğmeleri aşağıda.
Button fly: Düğmeli pat.
Button up: Düğmeleri yukarıda
Canvas slack: Gündelik pantolon.
Capri: Baldırı saran diz altı pantolon.
Carcinogen: Kanserojen bileşen. Uygun şekilde uygulanılması gerekir. Pek çok tekstil ürünü, kaserojen bir madde olan formaldehid üretir.
Cardigan: Hırka, örgü ceket.
Care label: Bakım etiketi.
Catalyst: Katalizör. Akrilik tipi bileşenlere çapraz bağlanma sürecini hızlandırmak amacıyla eklenen madde.
Cationic: Katyonik. Negatif yüklü ve noniyonik bileşenlerle karışan madde. Bu fark sayesinde pigment giysi boyaması büyük ölçüde kolaylaşmıştır.
Certified buying office (C.B.O): Yetkili satın alma ofisi.
Chainstitch: Zincir dikiş.
Channel Stitch: Kanal reçme.
Chest pocket: Göğüs cebi.
Claps: Toka, kopça (kemer vb.de kullanılan).
Cloth, fabric, material: Kumaş.
Clothings: Giysiler.
Collar: Yaka.
Collar Stand: Yaka ayağı
Color fastness: Renk haslıkları.
colorimeter: Renkölçer. Kalitekontrol amaçlı kullanılan ve tekstil renk değerlerini ölçmek için kullanılan alet.
conventional fabric softeners: Konvansiyonel kumaş yumuşatıcılar. Boyama sürecinin sonunda uygulanan katyonik yumuşatıcı.
cotton bib: Bebek önlüğü.
Cover-All: Omuzu kapalı iş elbisesi.
Covering Stitch: Reçme.
Crew Neck: Bisiklet yaka.
Crocking: Renk verme. İşlenmiş kumaşın basınç altında beyaz kumaşa bıraktığı renk miktarı.
Crockmeter: Kumaşın renk verme miktarını ölçen alet.
Cross-linking: Çapraz bağlanma. Akrilik tipi bileşenin kendisini hem pigmente hem de ana maddeye kalıcı bir şekilde bağlayarak renk atmanın önüne geçme özelliği. Bu işlem eskiden yüksek sıcaklık ve katalizör gerektirirdi, ancak yeni reçine bileşenleri aynı işlevi oda sıcaklığında gerçekleştirilen kuruma esnasında da yerine getiriyor.
Crossover V neck: Binmeli V yaka.
Cuff Links: Kol düğmesi.
Curing time: Renk atmanın maksimum düzeyde önüne geçilebilmesini sağlayan çapraz bağlanmanın tamamlanması için geçmesi gereken süre.
Density: Yoğunluk.
Direct dye: Doğrudan boyama. Elektrolit (tuz) ve sıcaklık uygulamasıyla selülozik fiberi kaplayan boya maddesi. Bu madde solmanın önüne geçilmesi için boyama sonrası bazı ek işlemler gerektirir.
Dirty product: Kirli ürün. Çevreye olumsuz etkisi bulunan ürün.
Discharge print: Ronyan baskı.
Dispersion: Dağılma. Renk verici madde ya da kimyasal maddenin kumaşta yayılma hızı.
Double chain stitch: Çift zincir dikiş.
Double over sized: Büyük beden.
Double over sized: İki beden büyük.
Double scope neck: Çift yönlü (U) oyuk.
Drawcord: Kordon.
Dry clean only: Sadece kuru temizleme.
Dye bath: Boya banyosu. Kumaşın renk özelliklerini değiştirmek amacıyla konduğu sıvı çözelti.
Edgestich: Çima.
Elastic: Lastik.
Electrolyte: Boya banyosuna eklenen ve boya çözeltisindeki rengi sudan ayrıştırıp kumaşa yönelten bileşen ya da sıvı.
Engineered design: Tek renk jakarlı havlu.
Envelop skirt: Kruvaze etek.
Environ mentally safe: Çevre açısından güvenli.
Exhaustion rate: Rengin kumaşa geç­¥ hızı. Bu oran her renk için farklıdır ve boya banyosundaki elektrolit içeriğine bağlıdır.
Eyelet: Fisto, kuş gözü.
Five pocket trousers: 5 cepli pantolon.
Flammable: Yanıcı.
Flap pocket: Kapaklı cep.
Flat pocket: Düz cep.
Flatlock / straddie stitch: Kamalı reçme.
Fluorescent color: Floresan renk. Gerçekte üç floresan renk vardır: Pembe, sarı ve turuncu.
Foreign substance: Yabancı madde. Doğada doğal yollarla oluşmayan.
Formaldehyde: Formaldehid. Bağlayıcı olarak kullanılan bazı reçinelerin bıraktığı kanserojen madde. Melamin reçineleri aralarında en tehlikeli olanıdır.
Frill: Farbela, fırfır.
Fusing: Tela.
Garment: Giysi.
Garment dye: Giysi boyama. Dokuma ve dikim süreci tamamlanmış giysinin boyama işlemi.
Grey scale: Gri ölçek.
Gripper: Çıt çıt.
Hair lining: Kıl tela.
Hand wash: Elde yıkama.
Hanging pocket: Torbalı cep.
Hazardous chemical: Zehirli kimyasal madde.
Heavy jersey: Ağır süprem.
Hem / Hemming: Reçme.
Henly: Önde sıfırlanan rib yaka (üç düğme).
Herringbone-Tape: Balıksırtı bant.
High visibility warning clothing: Floresan renkli veya reflektörlü ısıtıcı dış giysi (üniformalar vb.)
Hight of the loops: Hav yüksekliği.
Honey comb / gofret: Petek örgü.
Hood: Kapşon.
Hook and eye: Agraf, kopça.
Hot / warm pressing: Sıcak / ılık ütü.
Interfacing / Fusable Lining: Yapışkan tela.
Jacquard design: Jakar desenli havlu (boyalı iplikten).
Jam short: Diz üstü şotu.
Jumper: Süveter, kazak.
Kangaroo pocket: Kanguru cebi.
Knitting ware: Örme ürünler.
Label: Etiket.
Lace: Dantel.
Leggings / tight: Tayt
Line dry / dry flat: Sererek kurutma.
Lining: Astar.
Loomstate: Havlunun dokuma makinesinden çıktığı haldeki durumu.
Loop terry: Traş edilmemiş havlu.
Machine wash (cold, warm, hot): Makinede yıkanabilir (soğuk, ılık, sıcak).
Made to measure (customised): Kişiye özel üretim.
Main label: Marka etiketi.
Mesh: file.
Migration: Yaş boya işlemi sırasında renklendiricinin dağılması.
Mix and match sportwear: Alt ve üst ayrı takımlanabilen spor giysi.
Mock Turtle: Yarım balıkçı.
Non-flammable: Yanıcı olmayan madde.
Nonchlorine bleach: Hipokloritsiz (ağartıcısız) çamaşır suyu.
Nonionic: Noniyonik. Elektrik yükü olmayan, katyonik ve aniyonik unsurlarla karışabilen madde.
One needle lock stitch: Tek iğne kilit dikiş (zincir dikiş).
Opacity: Opaklık. Işığı geçirmeme ve yansıtma özelliği.
Over sized: Büyük beden.
Over-all: Omuzsuz iş elbisesi.
Overlock stitch: Overlok dikişi.
Pant (trouser): Pantolon.
Patch pocket: Dıştan vurmalı cep.
Pigment: Kuru renklendirici.
Pipe: Biye.
Placket: Pat.
Plastisizer: Bileşime plastik özelliklerini artırmak amacıyla eklenen madde.
Pocket: Cep.
Polo neck collar: Polo yaka.
Pretreat: Ön işlem. Tekstil ürünlerinin pigment ya da doğrudan boyama öncesinde ön işleme tabi tutmak için kullanılan yüksek katyonikli polimer.
Printed insert: Baskılı ilave parça.
Process printing: Baskı işlemi. Renkleri karıştırmadan renklerin üst üste basılmasıyla yeni renkler elde edilmesi.
Puff lock: Nakış.
Ready made clothing / garment: Hazır giyim, konfeksiyon.
Reinforcement-Tape: Ekstrafor.
Resin: Reçine. Pigmentle uygulandığı madde arasında çapraz bağlanma oluşturan sıvı polimer.
Rib: Ribana.
Ribbon: Kurdela.
Rick rack: Su taşı.
Rivet trim: Rivet
Roll neck: Degaje yaka.
Rugby collar: Gabardin ya da denim kumaş ile yapılmış yaka.
Rumper: Tulum.
Safety stitch: Emniyet dikişi.
Scarf-head hand: Bandana.
Scope neck: Oyuk yaka (U yaka önde).
Seams: Dikişler.
Semi-opaque: Yarı opak. Rengi kısmen engelleyen madde.
Service uniforms overalls: İşçi tulumu.
Sewing thread: Dikiş ipliği.
Shanked button: Ayaklı düğme.
Shared embdrodery: Kadife havlu.
Shirt: Gömlek.
Shirt: Gömlek.
Shirt collar: Gömlek yakası.
Short: Şort.
Shoulder Pad: Vatka.
Single jersey: Süprem.
Sit in pocket: Torbalı yan cep.
Size / colour assortment: Beden / renk asortisi.
Size label: Beden etiketleri.
Skip-stitch / blind merrow: Baskı dikişi. (etek ucu dikişi).
Skirt: Etek.
Sock: Çorap.
Stand-up collar: Gömlek yakası.
Stopstitch/Bartack: Punteriz.
Striped design: Çizgili deseni olan havlu.
Sweep button: Etek düğmesi.
Swift: Kılçık (Karton fiyat etiketini giysiye tutturan plastik parça).
Swift gun/Gunnisongun: Kılçık tabancası.
Tape: Bant, şerit.
Terry velour: Traşlı kadife havlu.
Thumbling: Buharlı ya da buharsız işlemle havlunun tozunu alma, havları açma ve dolayısıyla yumuşak bir tutum için yapılan işlem.
To bleaching (hypocholorite): Hipokloritle ağartmaya karşı ren haslığı.
To cholorinated water: Klorlu suya karşı renk haslığı.
To crocking: Sürtünmeye karşı renk haslığı.
To dry-cleaning: Kuru temizlemeye karşı renk haslığı.
To hot pressing: Sıvak ütüye karşı renk haslığı.
To light: Işığa karşı renk haslığı.
To perspiration: Tere karşı renk haslığı.
To rubbing: Sürtmeye karşı renk haslığı.
To washing: Yıkamaya karşı renk haslığı.
To water: Suya karşı renk haslığı.
To weathering: Hava şartlarına karşı renk haslığı.
Topstich: Gaze.
Torking: Örme kumaş dönüklüğü.
Towel: Havlu.
Trimmings: Etiket, düğme, rivet, yıkama talimatı vb.
Tumble dry (Low/Medium/High): Tamburlu kurutma (düşük/orta/yüksek devir).
Turtle neck: Balıkçı yaka.
Twill-Tape: Gabardin bant.
Two needle lock stitch: İki iğne kilit dikiş.
Ultraviolet: Morötesi ışık. Işık tayfının görünebilir kısmından görülemeyen kısmına doğru uzanan alt ucu.
Utility items: Çalışma giysisi.
V neck: V yaka.
Velcro: Cırt
Vent/slit: Yırtmaç.
Waist/waist band: Bel.
Warp yarn (Double twisted): Çözgü ipliği (çift kat bükülmüş).
Wash bebefore wearing: Giymeden önce yıkayınız.
Wash dark colours seperately: Koyu renklileri ayrı yıkayınız.
Wash with similar colours: Benzer renklerle beraber yıkayınız.
Washfastness: Renk vermeme, solmama. Giysinin güçlü birkaç yıkama işlemi sonrasında rengini koruma özelliği.
Weft yarn (single): Atkı ipliği (tek kat).
Yoke: Roba.
Zigzag stitch: Zig zag dikiş.
Zipper: Fermuar.
Zipper fly: Fermuarlı pat.
PAMUK
Hazırlayanlar:Hasan Basri Karadayı (Pamuk Araştırma Enstitüsü-Nazilli/Aydın)Dr Ahmet Sağdemir (Pamuk Araştırma Enstitüsü-Nazilli/Aydın)Prof.Dr. Oktay Gencer (Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi / Adana)Ocak 2000
I.GİRİŞ
Dünyada en önemli lif bitkilerinden biri olan pamuk, lifi ile tekstil sanayinin, tohumu ile yağ sanayinin ve küspesi ile yem sanayinin önemli hammaddesini oluşturmaktadır. Dünyada yaklaşık 33 – 34 milyon hektar alanda ekim yapılmakta ve 18 – 20 milyon ton lif pamuk üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de ise 1998 yılı rakamlarına göre 755 bin hektar alanda ekimi yapılmakta ve 870 bin ton lif pamuk üretilmektedir. Lif verimi yönünden ise Türkiye, önemli pamuk üreticisi ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Pamuk esas olarak lif üretme amacıyla yetiştirilmekteyse de aynı zamanda yağ ve yem bitkisi olması dolayısıyla da ekonomik değeri yüksek bir tarım ürünümüzdür. Pamuk, lif üretimi ile 70 milyona yaklaşan nüfusumuzun ihtiyacını karşıladığı gibi, tekstil ürünleri ihracatı, Türkiye toplam ihracat gelirinin %35-40’ını oluşturmaktadır. Bu nedenle, Türkiye, pamuk üretiminde ve dünya tekstil ticaretinde ve dünya tekstil ticaretinde ön sıralarda yer almaktadır. Bu özelliği ile pamuk; tarımı, çırçırlama, iplik, dokuma, tekstil yağ ve yem sanayii ile ticarette büyük bir kitleye istihdam yaratmaya devam edecektir.
II.YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER VE MEVCUT DURUM
Pamuğun Anadolu’daki geçmişi 1 yy. kadar geriye gitmektedir. Ülkemizde esas olarak pamuk, Çukurova, Ege, Antalya ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde genellikle sulanan alanlarda üretilmektedir. Sayılan bu bölgeler dışında da az da olsa pamuk yetiştirilmektedir. Buna karşın son yıllarda Çukurova Bölgesi ve Anatalya’da pamuk üretim alanlarında azalma görülürken, GAP projesine bağlı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk ekim alanlarında önemli artışlar meydana gelmektedir. Türkiye pamuk üretiminin uzun yılları içeren rakamları incelendiğinde, üretim alanlarındaki artışlar daha yavaş ilerlerken, üretim miktarındaki artışlar daha hızlı gelişmiştir. Tablo I ’ den görüldüğü gibi 1970’li yıllardan itibaren görülen hızlı üretim artışlarında araştırma Enstitülerinde yapılan ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen yeni çeşitlerin üreticiye ulaştırılması etkili olmuştur. Türkiye’nin uzun yıllar pamuk ekiliş, üretim ve verim durumu tablo I de verilmiştir.Tablo I. Türkiye’de Pamuk Ekiliş Alanı, Üretim ve Verimi
Yıllar
Ekiliş(1000 ha)
Lif Üretimi(1000 ton)
Lif Verimi(kg/ha)
Dünya Ort.(kg/ha)
1932
158
20
128
128
1942
237
74
227
227
1952
675
165
244
237
1962
660
245
371
298
1972
760
544
715
367
1982
595
489
822
402
1992
637
574
900
576
1993
567
602
1061
567
1994
851
628
1080
580
1995
757
851
1125
581
1996
750
792
1056
581
1997
719
837
1165
581
1998
755
870
1152
556
Kaynak: DİE Türkiye İstatistik Yıllığı, Ankara 1997
Pamuk Daimi Çalışma Grubu Toplantı Raporları, Nazilli, 1999
1.GENETİK KAYNAKLAR
Türkiye’de pamuk tarımında asıl gelişme, Cumhuriyetin ilanından sonra olmuştur. 1924 yılında Çukuova bölgesinde Adana’da, Ege Bölgesinde Nazilli’de olmak üzere iki araştırma istasyonu kurulmuştur. Bu istasyonlarda, USA’dan getirilen 40 genotiple, introdüksiyon çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Yapılan uzun çalışmalar sonunda Türkiye pamuk ekim alanlarının hepsi G.hirsutum L. Türü pamuklar ile kaplanmıştır.Halen Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü genetik stoklarında gerek yurt dışından getirilmiş, gerekse yapılan ıslah çalışmaları sonucunda yurt içinde elde edilmiş toplam 321 çeşit bulunmaktadır. Bu çeşitlerden Nazilli 84, Nazilli 143 ve Nazilli M-503 Ege Bölgesinde, Sayar 314 ve Çukurova 1518 Adana’da, Erşan-92 ve Maraş-92 çeşitleri Maraş çevresinde olmak üzere bugün birçok çeşit pamuk ekim alanlarımızda yetiştirilmektedir. Bunun yanında pamukla ilgili kuruluşlar tarafından gerek yeni pamuk ekim sahaları ve gerekse makineli pamuk hasadına uygun çeşitler konusunda çalışmalar sürdürülmektedir.
2.ÜRETİM
a.EKİM ALANI, ÜRETİM VE VERİM
Türkiye’de pamuk Ege, Çukurova, Antalya ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde üretilmektedir. İlk üç bölgede pamuk tarımının geçmişi oldukça eskidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise sulama olanaklarının gelişmesi ile üretim alanları hızlı artış göstermiştir. Bu nedenle üretim alanlarındaki artış yine Gap Bölgesinde meydana gelecektir. Pamuk ekim alanı ve üretim miktarları Tablo 2 de verilmiştir.Tablo 2. Türkiye’nin Bölgelere Göre Pamuk Ekim, Üretim ve Verim Durumu
Yıllar
Bölgeler
Ekim Alanı(1000 ha)
Üretim(1000 ton)
Verim(Kg/da)
1991/92
Çukurova
184
161
88
Ege
253
263
100
Güneydoğu
130
115
89
Antalya
22
22
102
1992/93
Çukurova
218
194
89
Ege
261
260
100
Güneydoğu
136
95
70
Antalya
23
26
111
1993/94
Çukurova
151
152
95
Ege
236
272
115
Güneydoğu
150
153
102
Antalya
20
25
126
1994/95
Çukurova
159
178
105
Ege
237
265
112
Güneydoğu
160
164
103
Antalya
16
20
123
1995/96
Çukurova
254
284
112
Ege
266
308
116
Güneydoğu
191
208
109
Antalya
30
34
114
1996/97
Çukurova
219
225
103
Ege
266
278
104
Güneydoğu
205
226
110
Antalya
28
32
113
1997/98
Çukurova
172
201
117
Ege
264
307
117
Güneydoğu
267
309
115
Antalya
17
20
117
1998/99
Çukurova
178
198
111
Ege
252
285
113
Güneydoğu
309
368
119
Antalya
17
20
118Kaynak: Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Ankara 1998 Pamuk Daimi Çalışma Grubu Toplantısı, Nazilli 1999
Tablonun incelenmesinden de görüleceği gibi son yıllarda 300 bin hektarı geçen rakamla en büyük pamuk ekim alanları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer almaktadır.
b.ÜRETİM TEKNOLOJİSİ VE SİSTEMLERİ
Pamuk üretim ve yetiştirilmesinde hem alet makine hem de insan işgücü yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.Tarlanın ekime hazırlanması, ara sürümü, sulama ve nakliye işlemlerinin yerine getirilmesinde alet makine ön planda olmasına karşın, el çapası – seyreltme ve toplama (hasat) işlerinde insan işgücü ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde pamuk tarımı genellikle sulu tarım arazilerinde yapılmaktadır.Bu nedenle pamuk ekiliş alanları yeni sulama alanlarının açılmasıyla artış göstermektedir. Buna bağlı olarak gübre kullanımı yoğundur. Genellikle dekara saf madde olarak 10 – 12 kg azot, 6 – 7 kg fosfor verilmekte ve gerekli durumlarda potaslı gübreler de ilave edilmektedir.
Pamuğun yetişme periyodu boyunca genelde yağmur yağmaktadır. Pamuğun bir yetişme sezonunda 500 – 1100 mm ilave suya ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle ekim alanlarında gelişmiş sulama sistemlerine gereksinim vardır.
Pamuk ürününe zarar veren hastalık ve zararlılar bakımından pamuk üretim bölgeleri birbirinden az çok farklılık göstermektedir. Örneğin Ege Bölgesinin tamamında, Güneydoğu ve Hatay yöresinin bir kısmında solgunluk hastalığı (V. Dahliae) bulaşıktır. Aynı şekilde bazı yıllar Çukurova’da beyaz sinek (B.tabaci) büyük zararlara neden olmaktadır. Hastalık ve zararlılardan bir kısmı üründe verimi düşürdüğü gibi kaliteyi de olumsuz yönde etkilemektedir. Pamuk üretiminde ilaç kullanımını azaltmak ve verim artışı sağlamak için transgenik bitki yetiştirilmesi konusunda alan denemeleri başlatılmıştır.
Paamuk tohumluğunun tamamına yakını her sene yenilenmektedir. Geleneksel tohum hazırlama teknikleri (havlı tohum) yanında, son yıllarda havı alınmış (delinte) tohumluk hazırla çalışmalarında çok önemli ilerleme kaydedildiğinden üreticilere ilaçlanmış ve çıkış gücü yüksek daha kaliteli tohumlar oluşturmaktadır. Delinte tohum kullanılması ile kullanılan tohum miktarında en az %50 dolayında tasarruf sağlanmakta, hastalık ve zararlılarla mücadele sağladığından ilaçlama masrafları azalmaktadır. Ayrıca çapa ve seyrelme işlerinde tasarruf sağladığından maliyetlerin düşmesinde etkili olmaktadır. Delinte tohumun sağladığı bir çok avantajlardan dolayı delinte tohum ekimi, destekleme primleri verilerek özendirilmektedir.
Pamuk tohumu hazırlanmasında Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü ve TARİŞ etkili olmaktadır. Her yıl 8000 ton’u TARİŞ, ve 3000 ton’u da serbest nüveciler vasıtası ile olmak üzere ortalama 11 000 ton sertifikalı tohum üretilip dağıtılırken, Nazilli Pamuk Araştırması Enstitü çalışmaları ile her yıl ortalama 1 500 ton anaç kademede tohum üretilip, anlaşmalı nüveci yetiştiricilere dağıtılmaktadır. Pamuk tohumu hazırlanmasında diğer bölgelerde bulunan birlik ve kuruluşlarında benzer çalışmalar yaparak kaliteli tohum ihtiyacını karşılaması, üretimin artırılması açısından yararlı olacaktır.
Yukarıda açıklandığı gibi pamuk üretiminde, el çapası ve hasatta yoğun insan işgücü kullanılmaktadır. Bu da üretim maliyetini oldukça yükselmektedir. Diğer taraftan pamuk üretim bölgelerinde bu işler için yoğun işçi sıkıntısı çekildiği ve pamuğun yağmurlardan önce hasat edilmesi amacıyla son yıllarda hasat makinesi kullanma çalışmaları hızlanmıştır.
Özellikle çoğunluğu Ege Bölgesinde olmak üzere en son tekniklere sahip 10 adet hasat makinesi yurt dışından getirilmiş olup, bu sayı Güneydoğu Anadolu Bölgesine doğru yayılarak artış gösterecektir ve makineli pamuk hasadı daha da yaygınlaşacaktır.
Ekolojik tarım kavramının doğuşu Almanya’da 1970’li yıllarda başlamış ancak 1990 yılında önemli finansal destek nedeniyle 2500 dolayındaki işletmede eko tarıma geçiş yapılmıştır. 1989’dan beri AT tarafından ekolojik tarım finansal olarak desteklenmektedir. Türkiye’de ise ekolojik tarım, artan dış talebe karşı, ithalatçı ve ihracatçıların bir reaksiyonu şeklinde olmuştur. Büyük bir iç Pazar doğmamıştır. Çiftçilerin ilgisi daha çok fazla gelir sağlama amacına yöneliktir. Pamukta ekolojik tarım çalışmaları 1990’lı yıllarda başlatılmış ve hala aynı firma tarafından Muğla – Dalyan ve Salihli’de yaklaşık 1500 dekarlık alanda organik pamuk üretimi yapılmaktadır. Buralardan elde edilen pamuklardan yapılan giyim eşyalarının Avrupa pazarlarında daha yüksek fiyatlarla pazarlandığı bildirilmektedir. Üretimde çeşitlilik yaratılması açısından diğer pamuk üretim alanlarında da ekolojik pmuk tarımı için çalışmalar yapılmalı ve desteklenmelidir.
İPLİK ÇEŞİTLERİ
KARDE RİNG PAMUK İPLİĞİ
Karde ring pamuk iplikleri, penye pamuk iplik üretimine göre daha kısa pamuk elyafından üretilmiş, tarama işlemi yapılmamış pamuk ipliğidir. karde ring iplikleri penye ipliklerine göre daha düşük kalitelidir. Bu iplikler düzgünsüz ve pürüzlü bir yüzeye sahiptir. Dokuma ve örme sektöründe kullanılan bu ipliklerin bükümü triko için düşük, dokuma için daha yüksek yapılır. Karde ring ipliklerinin mukavemeti, penye ring ipliklere göre daha düşük, open-end ipliklere göre daha yüksektir. İplik kalınlaştıkça (iplik numarası küçüldükçe) fiyatı düşer ve iplik kaba bir yapıya sahip olur. Genellikle Ne 6 ile Ne 30 numara arasında üretim yapılır.
Karde ipliklerle yapılan kumaşlar düzgünlük açısından, penye ipliklerle yapılan kumaşlara göre daha kötüdür. zayıf bir kumaş yapısı arzederler. Gevşek, kaba ve tüylü bir kumaş oluştururlar. Karde iplikler penye ipliklere göre bir miktar yabancı madde içerdiklerinden karde mamuller penye mamullere göre daha mat ve daha az temiz görünürler.
Karde ring iplikleri, denim (blue jean), kord, havlu, spor giysi kumaşları, çarşaflar, döşemelik kumaşlar, ev tekstilleri, teknik kumaşlar gibi kumaşların dokunulmasında kullanılmaktadırlar. Karde ring iplikleri kısaca penye ipliklerinin zorunlu olarak kullanıldığı pamuklu kumaşlar dışında dokumada üretilen bütün pamuklu kumaşlarda kullanılır.
PENYE RİNG PAMUK İPLİĞİ
Uzun ve ince pamuk elyaflarının penye dairesinden (tarama) geçirilerek, kısa ştapel iplikçiğinde eğrilmesiyle oluşan kaliteli pamuk ipliğidir. Penye dairesi, şerit birleştirme ve penye makinelerinden oluşur. Bu yüzden penye ipliği üretmek için gerekli makine parkı uzun ve pahalıdır. Materyel fazla enerji harcanarak işlenir. Bu da kaliteli ve daha pahalı olan, geniş kullanıma sahip penye ipliğini oluşturur. Kısa elyaflardan arındırıldığı için ştapel diyagramı gelişmiştir. Ne 80'e kadar ince iplikler üretilebilir. Düzgün ve yumuşak tutumludur. Karde ipliğine göre daha temiz ve homojendir. Mukavemeti daha fazla, düzgünsüzlüğü daha azdır.
Penye ipliklerle yapılan kumaşlar, karde ipliklerle yapılan kumaşlara nazaran daha iyi ve kalitelidir. Karde ipliklerden yapılamayacak kumaşlar penye ipliklerle yapılır. En önemli özelliği su emici olmasıdır. Bu kullanılabilme yeteneğini arttırır. Statik elektriklenme ve piling problemi yoktur. Örme, triko, dokuma kumaşlarının her çeşidinde kullanılabilir.
Penye ipliklerle elde edilen kumaşların çok çeşitli kullanım yerleri vardır. Bayan, erkek ve çocuk gkıyafetlerinde iç ve dış giyim ürünleri (yazlık ve kışlık), ev tekstilinde döşemelik, perdelik örtülük ürünlerde kullanılır.
OPEN-END PAMUK İPLİĞİ
Açık-uç eğirme sistemine göre üretilen ipliklerdir. En çok kullanılan yöntemi rotor iplikçiliğidir.Pamuk ve pamuk tipi elyaflar kullanılabilir. Rotorun içine düşen elyafların merkezkaç kuvvetinin etkisiyle eğrilmesi sistemine dayanır. Open-end ipliğin oluşması ring ipliği ile farklılık gösterir. Temelde makine parkında olan farklılıklar vardır. Open-end iplikçiliğinde besleme bant olarak yapılır ve oluşan iplik direkt olarak bobinlenir.
Kısaca ring iplikçiliğinde bulunan fitil ve bobin aşamaları Open-end iplikçiliğinde yoktur. Kaba ve orta incelikte iplikler elde edilir. Hacimli ve tüylü bir yapısı vardır. Ring ipliklerine göre mukavemeti düşük ve düzgünsüzlüğü fazladır. Ne 30/1'e kadar incelikte open-end iplik yapılabilir.
Open-end iplikler genel olarak çok yüksek mukavemet gerektirmeyen yüzeylerin elde edilmesinde kullanılır. Openend ipliklerin en fazla kullanıldığı kumaşlar denim (jean) kumaşlardır. Pamuk kaynaklı olması kumaşlara emicilik kazandırmaktadır. Bunun yanında örtme gücü, ısı tutma özellikleri, ring iplikleri ile üretilen kumaşlara göre daha iyidir.
Mamul bazında Open end iplikleri kullanımı, ortaya çıktığı günden beri gittikçe yaygınlaşmaktadır. İlk zamanlarda ağırlıklı olarak denim ürünlerde kullanılan open end iplikler, bugün birçok üründe kullanılmaktadır. Giyim sektörünün dışında ev tekstili, dekoretif kumaşlar, fazla dayanım istemeyen sınai kumaşlarda open end iplikler kullanılır.
KAMGARN YÜN İPLİĞİ
Yün iplikçiliği metodudur. Uzun ve ince yün elyaflarının taranmasıyla ve daha sonra eğrilmesiyle elde edilen kaliteli yün ipliğidir. Kamgarn iplikçiliğinde makine parkı, ştrayhgarna göre çok uzundur. Taraktan sonra çekme, tarama, finisör ve ring eğirme makineleri vardır. Mukavemeti iyi, düzgünsüzlük minimumdur. Üniform bir yapı vardır, elyaflar birbirine paralel ve düzenli bir şekilde yerleşmiştir. İnce yün iplikler bu yolla elde edilir. Kamgarn yün iplikleri prensip olarak, pamuktaki penye ipliklerine benzerler. Kamgarnda da tarama işlemiyle kısa elyaflar döküntüye giderler. Bu da ipliğin kalitesini arttırır.
Kamgarn ipliklerle daha çok düzgün yüzeyli kumaşlar elde edilir. Bu kumaşlar ince yapılı, narin dokuma ve örme ürünleridir. Bu kumaşlarda doku ve desen belirgindir. Isı yalıtma özelliği ştrayhgarna göre daha azdır, bu da sıkı yapı ve hacim azlığının sonucudur. Buruşukluk gösteririler buna karşın ütü tutma özelliği iyidir.
Kamgarn ipliklerden genellikle kışın giyilebilen ağır ve iyi tutumlu, kaliteli kıyafetler üretilir. Bunlar erkek ve bayan dış giyim ürünleridir. (Takım elbise, ceket, tayyör, döpyes, etek vb.) Ayrıca ince örgülü kumaşlar, kazaklar, kışlık bluz ürünlerinde ve çocuk giyiminde kullanılır.
ŞTRAYHGARN YÜN İPLİĞİ
Kısa lif oranı yüksek, taranmamış yün elyaflarının ştrayhgarn teknolojisine göre işlenmesi ile elde edilir. Kamgarn ipliklere göre çok kısa bir makine parkı vardır. Harman-hallaç dairesinden sonra taraklama işleminden geçirilir. Taraktan fitil (ön iplik) halde alınır ve eğrilerek iplik oluşur. Kamgarna göre düşük mukavemetli, düzgünsüz ve hacimli bir yapıya sahiptir. Elyaflar iplik içinde gelişigüzel yerleşmiştir. Kalın ve kaba görünümlü, yüzeyi pürüzlü ve tüylüdür.
Ştrayhgarn iplikler dokuma yüzeylerde kullanılır. Kaba ve tüylü oluşu örme sektöründe kullanımını minimuma indirir. Ştrayhgarn ipliklerden yapılan kumaşlar yumuşaklık ve hacimleri sayesinde çok iyi yalıtım sağlarlar. Bu kumaşlarda doku pek belli değildir. Süngerimsi ve yaylı bir tutuma sahip olduklarından ütü tutmazlar, ancak şardonlanmaya elverişlidirler.
Ştrayhgarn iplikler, kamgarnlardan daha iyi bir yalıtım sağladıkları için ağır kış şartlarında kullanılan palto, manto türü giyeceklerde ve özellikle battaniye üretiminde fazlaca kullanılırlar. Bunların dışında el dokuması olan halı, kilim üretiminde kullanılırlar.
KETEN İPLİĞİ
Keten bitkisinin saplarından elde edilen keten elyafından üretilen ipliklerdir. Kısa ştapelli ve uzun ştapelli olarak iki kısma ayrılırlar. Kısa ştapelli keten iplikler kaba ve kalın olmalarına karşın uzun ştapelli iplikler ince ve hassastır. Kısa ştapelli iplikler hacimli bir yüzeye sahip olup düzensizlikler vardır. Uzun ştapelli iplikler ise pürüzsüz ve düzgün bir yüzeye sahiptirler. Genel olarak değerlendirilirse uzun ştapelli keten iplikler kısa ştapelli ipliklerden daha kaliteli ancak daha pahalıdır.
Kısa ştapelli iplikler genelde evlerde dokunan kaba kumaşların yapımında kullanılır. Uzun ştapelli iplikler ince ve düzgün yüzeyli oldukları için daha hassas kumaşların dokunmasında kullanılır. Örme sektöründe ancak karışım halinde kullanılabilir.
Örme ve triko sektöründe saf olarak kullanılamayan keten ipliği genelde dokuma kumaşlardan elde edilen ürünlerde kullanılır. İnce kumaş ürünleri genellikle yazlık kıyafetlerdir. Kaba kumaşlar ise hasır, ayakkabı gibi ürünlerde kullanılır. Bunların dışında ev tekstili, temizlik bezleri, peçete ve mendil üretiminde ketenden faydalanılır.
FLOŞ (VİSKON) İPLİĞİ
Rejenere selüloz elyafından filament halde elde edilen ipliklere floş (rayon), ştapel haldeki elyaftan elde edilen ipliklere de viskon iplikler denir. Filament haldeki ipliklerde (floş) görünüm, tuşe ve parlaklık gibi özellikler ipeğe benzer, yumuşak ve dökümlüdürler, statik elektriklenme ve piling açısından sorun yaratmazlar. Ştapel haldeki elyaflardan yapılan iplikler (viskon) ise büyük oranda pamuğa benzer nem çeker özellik gösterir. Sağlamlığı filament iplikten daha azdır. Bunun dışında özellikle birbirine benzer çeşitli bitim işlemleriyle özellikleri daha da iyileştirilebilir.
Filament veya ştapel haldeki floş-viskon iplikler dokuma ve örme kumaşlarda çok geniş bir kullanıma sahiptir. İnce dökümlü ve fantezi kumaşlar elde edilebilir, iplik özelliklerinin çoğunu aynı şekilde gösterirler. Viskon kumaşlar boya baskı gibi işlemlere de elverişlidirler.
Viskon (floş) kumaşlar çok geniş kullanıma sahiptirler. Başta ev tekstili olmak üzere hazır giyim ve endüstriyel alanlarda kullanılır. Özellikle şık ve dökümlü fantazi kıyafetlerin yapımında kullanımları yaygındır. Ayrıca üst giyimde astar olarak da kullanılır.
POLİESTER İPLİĞİ
Poliester elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) iplik tipidir. Petrol türevi olan poliester iplikler filament olarak veya ştapel elyaftan eğrilerek üretilebilirler. Filament iplikler pürüzsüz, kaygan bir yüzeye sahiptir. Kesitleri yuvarlaktır. Yüksek mukavemete sahiptir. Ştapel formun mukavemeti filament forma yakındır. Yüksek esneme özelliğine sahip polyester iplikler düşük nem çekerler. Erime noktası 260 °C'dir. Termofikse edilebilme özelliği çok iyidir. Bu yüzden çok kolay tekstüre olur. Tekstüreli veya tekstüresiz olarak kullanılabilen poliester iplikler tekstilde önemli bir yere sahip sentetik ipliklerdir.
Poliester iplikleri dokuma ve örme kumaşların üretiminde çok geniş bir kullanıma sahiptirler. Dayanıklıdır ve esneme özelliği vardır, düşük nem emiciliğine sahiptir. Düşük nem emiciliği yüzünden statik elektriklenme ve piling problemi yaratır.
Poliester ipliklerden elde edilen kumaşların olumlu özellikleri geniş bir alanda kullanılmalarını sağlamaktadır. Genel olarak bakıldığında; her türlü bayan ve erkek giyiminde, ev tekstillerinde (perde, mefruşat vb.) ve endüstriyel alanlarda (çadır, branda, yelken vb.) teknik tekstiller olarak kullanılmaktadır.
NAYLON İPLİĞİ
Poliamid elyafından üretilmiş sentetik elyaftır. Naylon ve perlon olmak üzere iki çeşidi vardır. Ancak piyasada poliamid iplikler naylon olarak bilinir. Filament iplik veya ştapel iplik olarak üretilebilir. Filament iplikler istenen boyda ve incelikte üretilebilir. Ştapel iplikler ise yün veya pamukla karışım halde kullanılırlar. Tekstüreli ve tekstüresiz olarak kullanılır. Yüksek mukavemet ve elastikiyete sahip naylon iplikler poliesterle birlikte tekstilde en çok kullanılan sentetik ipliklerdir.
Dokuma ve örme yüzeylerde naylon iplikler tek başlarına kullanılacaksa genelde filament halde kullanılırlar. Ama pamuk ve yünle karıştırılarak ştapel iplik olarak da kullanılırlar. Böylece şardonlamaya elverişli kumaşlar üretilebilir. Naylon kumaşların önemli özellikleri dayanım formu koruma ve kolay bakımdır. Statik elektriklenme düşüktür. Ancak piling problemi vardır.
Sıcaklığa karşı direnci çok yüksek ancak ışığa dayanıklılığı kötü olan naylon ipliklerle üretilen kumaşlar, sürtünme ve aşınma dayanımının yüksek olması gereken yerlerde kullanılır. Özellikle ince çorap, iç çamaşırı, mayo, spor giyim eşyaları, ev tekstili ve dekoratif ürünlerde kullanımı vardır. Ayrıca endüstriyel alanlarda da yaygın bir kullanımı vardır.
AKRİLİK İPLİĞİ
Petrol türevi olan akrilik elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) ipliklerdir. Genelde ştapel haldeki elyafın eğrilmesiyle elde edilir. Dolgun, yumuşak tutumları ile yüne benzerler. Yapısal bileşimlerinin oranlarında farklar olan çeşitli tipleri mevcuttur. Bunlardan en çok bilinen ikisi orlon ve modakriliktir. Orlon, poliakrinitrilden elde edilen ştapel elyaflardan oluşan ipliktir. Yirmiden fazla çeşidi vardır. Modalakrilik ise özelliklerinde iyileştirilme yapılmış akrilik ipliğidir. Hafif ve sıcak tutan, ışığa ve iklime dayanıklı, bakımı kolay, parlak ve çabuk kuruyan iplikler olarak bilinirler.
Gerek dokuma gerekse örme olsun, kumaşlarda yaygın olarak akrilik iplikler kullanılır. Yüne benzediğinden şardonlanmaya elverişlidir. Düşük nem alma yeteneği statik elektriklenme ve pilling gibi problemler yaratır.
Yüksek ışık ve iklim şartlarına karşı direncin gerektiği yerlerdeki tüm örgü veya dokuma kumaş ürünlerinde kullanım yeri bulmuştur. Bayan veya erkek dış giyim, yer döşemelikleri, ev tekstili (battaniye, halı, perde vb.), hacimli oluşundan dolayı özellikle kazaklarda çok kullanılır.
MELANJ İPLİĞİ
Değişik renklerdeki elyafların belirlenen oranlarda karıştırılması ile elde edilen ipliklerdir. Bu işlem değişik metodlarla gerçekleştirilebilir. Harman hallaç dairesinde karıştırılabileceği gibi, vigure baskılı kamgarn tops veya bantlardan dublaj yapılarak karıştırılır. Bir elyaf için uygun olan boyar maddenin diğer elyaf tarafından kabul edilmemesi melanj efektini oluşturur. Üretimde kullanılacak boyalı elyaf miktarı, iplikten istenen renk özelliğine göre belirlenir. genelde kırçıllı, renk değişimli görünümüne sahip olup, dokumada ve örmede kullanılırlar.
Melanj kumaşlar kullanıldığı hammaddenin özelliklerini yansıtırlar. Kumaşta istenen renk oranları ve tonları iplik sayesinde sağlanır. Renk değişimli ve kırçıllı görünümü vardır. Genellikle karışım iplikler kullanılır.
Melanj ipliklerle yapılan kumaşların, modaya bağlı olarak zaman zaman kullanım yerleri artmaktadır. Ancak en çok kabul edilen kullanım yerleri sweatshirt, t-shirt ve eşofmanlardır. Bunların dışında erkek ve bayan dış giyiminde yünlü melanj ürünler kullanılmaktadır.
MULİNE İPLİĞİ
Farklı renklerdeki ipliklerin birlikte katlanarak bükülmesi ile oluşan ipliklerdir. Bu işlem ya ring iplik makinesinde, farklı renkteki fitillerin çekildikten sonra bükülmesiyle ya da tek kat ipliklerin katlanmasıyla elde edilirler. Verilecek büküm miktarı ipliğin kullanılacağı yere göre ayarlanır. Muline ipliklerin üretiminde değişik renklerdeki aynı veya farklı elyaf türleri kullanılabilir. İpliğin özellikleri iplik üretiminde kullanılan elyafın özelliklerine bağlı olarak değişir.
Birbirinden farklı elyaf türleri kullanılarak, kullanım yerine uygun özelliklerde üretilen muline iplikler dokuma ve örme kumaş üretiminde kullanılır. Bu kumaşlar genellikle sert tuşeli olup, renk dağılımı homojen olan yüzey görünümüne sahiptir.Muline iplik kullanılarak üretilen dokuma ve örme kumaşlar dayanıklı yapıları nedeniyle aşınmaya ve sürtünmeye maruz dış giyimde ağırlıklı olarak kullanılırlar. Dokuma kumaşlardan, takım elbise, ceket, etek gibi; örme kumaşlardan ise kazak hırka gibi ürünler elde edilir.

Cıva

CIVA muslukta su var, akar.. biliyorum kalemde mürekkep.. yazar benim aklımda ne var ki Necati akşam cümle cümle iniyor kalbime doyumsuz her...