7 Kasım 2007 Çarşamba

PAMUK
Hazırlayanlar:Hasan Basri Karadayı (Pamuk Araştırma Enstitüsü-Nazilli/Aydın)Dr Ahmet Sağdemir (Pamuk Araştırma Enstitüsü-Nazilli/Aydın)Prof.Dr. Oktay Gencer (Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi / Adana)Ocak 2000
I.GİRİŞ
Dünyada en önemli lif bitkilerinden biri olan pamuk, lifi ile tekstil sanayinin, tohumu ile yağ sanayinin ve küspesi ile yem sanayinin önemli hammaddesini oluşturmaktadır. Dünyada yaklaşık 33 – 34 milyon hektar alanda ekim yapılmakta ve 18 – 20 milyon ton lif pamuk üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de ise 1998 yılı rakamlarına göre 755 bin hektar alanda ekimi yapılmakta ve 870 bin ton lif pamuk üretilmektedir. Lif verimi yönünden ise Türkiye, önemli pamuk üreticisi ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Pamuk esas olarak lif üretme amacıyla yetiştirilmekteyse de aynı zamanda yağ ve yem bitkisi olması dolayısıyla da ekonomik değeri yüksek bir tarım ürünümüzdür. Pamuk, lif üretimi ile 70 milyona yaklaşan nüfusumuzun ihtiyacını karşıladığı gibi, tekstil ürünleri ihracatı, Türkiye toplam ihracat gelirinin %35-40’ını oluşturmaktadır. Bu nedenle, Türkiye, pamuk üretiminde ve dünya tekstil ticaretinde ve dünya tekstil ticaretinde ön sıralarda yer almaktadır. Bu özelliği ile pamuk; tarımı, çırçırlama, iplik, dokuma, tekstil yağ ve yem sanayii ile ticarette büyük bir kitleye istihdam yaratmaya devam edecektir.
II.YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER VE MEVCUT DURUM
Pamuğun Anadolu’daki geçmişi 1 yy. kadar geriye gitmektedir. Ülkemizde esas olarak pamuk, Çukurova, Ege, Antalya ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde genellikle sulanan alanlarda üretilmektedir. Sayılan bu bölgeler dışında da az da olsa pamuk yetiştirilmektedir. Buna karşın son yıllarda Çukurova Bölgesi ve Anatalya’da pamuk üretim alanlarında azalma görülürken, GAP projesine bağlı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk ekim alanlarında önemli artışlar meydana gelmektedir. Türkiye pamuk üretiminin uzun yılları içeren rakamları incelendiğinde, üretim alanlarındaki artışlar daha yavaş ilerlerken, üretim miktarındaki artışlar daha hızlı gelişmiştir. Tablo I ’ den görüldüğü gibi 1970’li yıllardan itibaren görülen hızlı üretim artışlarında araştırma Enstitülerinde yapılan ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen yeni çeşitlerin üreticiye ulaştırılması etkili olmuştur. Türkiye’nin uzun yıllar pamuk ekiliş, üretim ve verim durumu tablo I de verilmiştir.Tablo I. Türkiye’de Pamuk Ekiliş Alanı, Üretim ve Verimi
Yıllar
Ekiliş(1000 ha)
Lif Üretimi(1000 ton)
Lif Verimi(kg/ha)
Dünya Ort.(kg/ha)
1932
158
20
128
128
1942
237
74
227
227
1952
675
165
244
237
1962
660
245
371
298
1972
760
544
715
367
1982
595
489
822
402
1992
637
574
900
576
1993
567
602
1061
567
1994
851
628
1080
580
1995
757
851
1125
581
1996
750
792
1056
581
1997
719
837
1165
581
1998
755
870
1152
556
Kaynak: DİE Türkiye İstatistik Yıllığı, Ankara 1997
Pamuk Daimi Çalışma Grubu Toplantı Raporları, Nazilli, 1999
1.GENETİK KAYNAKLAR
Türkiye’de pamuk tarımında asıl gelişme, Cumhuriyetin ilanından sonra olmuştur. 1924 yılında Çukuova bölgesinde Adana’da, Ege Bölgesinde Nazilli’de olmak üzere iki araştırma istasyonu kurulmuştur. Bu istasyonlarda, USA’dan getirilen 40 genotiple, introdüksiyon çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Yapılan uzun çalışmalar sonunda Türkiye pamuk ekim alanlarının hepsi G.hirsutum L. Türü pamuklar ile kaplanmıştır.Halen Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü genetik stoklarında gerek yurt dışından getirilmiş, gerekse yapılan ıslah çalışmaları sonucunda yurt içinde elde edilmiş toplam 321 çeşit bulunmaktadır. Bu çeşitlerden Nazilli 84, Nazilli 143 ve Nazilli M-503 Ege Bölgesinde, Sayar 314 ve Çukurova 1518 Adana’da, Erşan-92 ve Maraş-92 çeşitleri Maraş çevresinde olmak üzere bugün birçok çeşit pamuk ekim alanlarımızda yetiştirilmektedir. Bunun yanında pamukla ilgili kuruluşlar tarafından gerek yeni pamuk ekim sahaları ve gerekse makineli pamuk hasadına uygun çeşitler konusunda çalışmalar sürdürülmektedir.
2.ÜRETİM
a.EKİM ALANI, ÜRETİM VE VERİM
Türkiye’de pamuk Ege, Çukurova, Antalya ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde üretilmektedir. İlk üç bölgede pamuk tarımının geçmişi oldukça eskidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise sulama olanaklarının gelişmesi ile üretim alanları hızlı artış göstermiştir. Bu nedenle üretim alanlarındaki artış yine Gap Bölgesinde meydana gelecektir. Pamuk ekim alanı ve üretim miktarları Tablo 2 de verilmiştir.Tablo 2. Türkiye’nin Bölgelere Göre Pamuk Ekim, Üretim ve Verim Durumu
Yıllar
Bölgeler
Ekim Alanı(1000 ha)
Üretim(1000 ton)
Verim(Kg/da)
1991/92
Çukurova
184
161
88
Ege
253
263
100
Güneydoğu
130
115
89
Antalya
22
22
102
1992/93
Çukurova
218
194
89
Ege
261
260
100
Güneydoğu
136
95
70
Antalya
23
26
111
1993/94
Çukurova
151
152
95
Ege
236
272
115
Güneydoğu
150
153
102
Antalya
20
25
126
1994/95
Çukurova
159
178
105
Ege
237
265
112
Güneydoğu
160
164
103
Antalya
16
20
123
1995/96
Çukurova
254
284
112
Ege
266
308
116
Güneydoğu
191
208
109
Antalya
30
34
114
1996/97
Çukurova
219
225
103
Ege
266
278
104
Güneydoğu
205
226
110
Antalya
28
32
113
1997/98
Çukurova
172
201
117
Ege
264
307
117
Güneydoğu
267
309
115
Antalya
17
20
117
1998/99
Çukurova
178
198
111
Ege
252
285
113
Güneydoğu
309
368
119
Antalya
17
20
118Kaynak: Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Ankara 1998 Pamuk Daimi Çalışma Grubu Toplantısı, Nazilli 1999
Tablonun incelenmesinden de görüleceği gibi son yıllarda 300 bin hektarı geçen rakamla en büyük pamuk ekim alanları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer almaktadır.
b.ÜRETİM TEKNOLOJİSİ VE SİSTEMLERİ
Pamuk üretim ve yetiştirilmesinde hem alet makine hem de insan işgücü yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.Tarlanın ekime hazırlanması, ara sürümü, sulama ve nakliye işlemlerinin yerine getirilmesinde alet makine ön planda olmasına karşın, el çapası – seyreltme ve toplama (hasat) işlerinde insan işgücü ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde pamuk tarımı genellikle sulu tarım arazilerinde yapılmaktadır.Bu nedenle pamuk ekiliş alanları yeni sulama alanlarının açılmasıyla artış göstermektedir. Buna bağlı olarak gübre kullanımı yoğundur. Genellikle dekara saf madde olarak 10 – 12 kg azot, 6 – 7 kg fosfor verilmekte ve gerekli durumlarda potaslı gübreler de ilave edilmektedir.
Pamuğun yetişme periyodu boyunca genelde yağmur yağmaktadır. Pamuğun bir yetişme sezonunda 500 – 1100 mm ilave suya ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle ekim alanlarında gelişmiş sulama sistemlerine gereksinim vardır.
Pamuk ürününe zarar veren hastalık ve zararlılar bakımından pamuk üretim bölgeleri birbirinden az çok farklılık göstermektedir. Örneğin Ege Bölgesinin tamamında, Güneydoğu ve Hatay yöresinin bir kısmında solgunluk hastalığı (V. Dahliae) bulaşıktır. Aynı şekilde bazı yıllar Çukurova’da beyaz sinek (B.tabaci) büyük zararlara neden olmaktadır. Hastalık ve zararlılardan bir kısmı üründe verimi düşürdüğü gibi kaliteyi de olumsuz yönde etkilemektedir. Pamuk üretiminde ilaç kullanımını azaltmak ve verim artışı sağlamak için transgenik bitki yetiştirilmesi konusunda alan denemeleri başlatılmıştır.
Paamuk tohumluğunun tamamına yakını her sene yenilenmektedir. Geleneksel tohum hazırlama teknikleri (havlı tohum) yanında, son yıllarda havı alınmış (delinte) tohumluk hazırla çalışmalarında çok önemli ilerleme kaydedildiğinden üreticilere ilaçlanmış ve çıkış gücü yüksek daha kaliteli tohumlar oluşturmaktadır. Delinte tohum kullanılması ile kullanılan tohum miktarında en az %50 dolayında tasarruf sağlanmakta, hastalık ve zararlılarla mücadele sağladığından ilaçlama masrafları azalmaktadır. Ayrıca çapa ve seyrelme işlerinde tasarruf sağladığından maliyetlerin düşmesinde etkili olmaktadır. Delinte tohumun sağladığı bir çok avantajlardan dolayı delinte tohum ekimi, destekleme primleri verilerek özendirilmektedir.
Pamuk tohumu hazırlanmasında Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü ve TARİŞ etkili olmaktadır. Her yıl 8000 ton’u TARİŞ, ve 3000 ton’u da serbest nüveciler vasıtası ile olmak üzere ortalama 11 000 ton sertifikalı tohum üretilip dağıtılırken, Nazilli Pamuk Araştırması Enstitü çalışmaları ile her yıl ortalama 1 500 ton anaç kademede tohum üretilip, anlaşmalı nüveci yetiştiricilere dağıtılmaktadır. Pamuk tohumu hazırlanmasında diğer bölgelerde bulunan birlik ve kuruluşlarında benzer çalışmalar yaparak kaliteli tohum ihtiyacını karşılaması, üretimin artırılması açısından yararlı olacaktır.
Yukarıda açıklandığı gibi pamuk üretiminde, el çapası ve hasatta yoğun insan işgücü kullanılmaktadır. Bu da üretim maliyetini oldukça yükselmektedir. Diğer taraftan pamuk üretim bölgelerinde bu işler için yoğun işçi sıkıntısı çekildiği ve pamuğun yağmurlardan önce hasat edilmesi amacıyla son yıllarda hasat makinesi kullanma çalışmaları hızlanmıştır.
Özellikle çoğunluğu Ege Bölgesinde olmak üzere en son tekniklere sahip 10 adet hasat makinesi yurt dışından getirilmiş olup, bu sayı Güneydoğu Anadolu Bölgesine doğru yayılarak artış gösterecektir ve makineli pamuk hasadı daha da yaygınlaşacaktır.
Ekolojik tarım kavramının doğuşu Almanya’da 1970’li yıllarda başlamış ancak 1990 yılında önemli finansal destek nedeniyle 2500 dolayındaki işletmede eko tarıma geçiş yapılmıştır. 1989’dan beri AT tarafından ekolojik tarım finansal olarak desteklenmektedir. Türkiye’de ise ekolojik tarım, artan dış talebe karşı, ithalatçı ve ihracatçıların bir reaksiyonu şeklinde olmuştur. Büyük bir iç Pazar doğmamıştır. Çiftçilerin ilgisi daha çok fazla gelir sağlama amacına yöneliktir. Pamukta ekolojik tarım çalışmaları 1990’lı yıllarda başlatılmış ve hala aynı firma tarafından Muğla – Dalyan ve Salihli’de yaklaşık 1500 dekarlık alanda organik pamuk üretimi yapılmaktadır. Buralardan elde edilen pamuklardan yapılan giyim eşyalarının Avrupa pazarlarında daha yüksek fiyatlarla pazarlandığı bildirilmektedir. Üretimde çeşitlilik yaratılması açısından diğer pamuk üretim alanlarında da ekolojik pmuk tarımı için çalışmalar yapılmalı ve desteklenmelidir.
İPLİK ÇEŞİTLERİ
KARDE RİNG PAMUK İPLİĞİ
Karde ring pamuk iplikleri, penye pamuk iplik üretimine göre daha kısa pamuk elyafından üretilmiş, tarama işlemi yapılmamış pamuk ipliğidir. karde ring iplikleri penye ipliklerine göre daha düşük kalitelidir. Bu iplikler düzgünsüz ve pürüzlü bir yüzeye sahiptir. Dokuma ve örme sektöründe kullanılan bu ipliklerin bükümü triko için düşük, dokuma için daha yüksek yapılır. Karde ring ipliklerinin mukavemeti, penye ring ipliklere göre daha düşük, open-end ipliklere göre daha yüksektir. İplik kalınlaştıkça (iplik numarası küçüldükçe) fiyatı düşer ve iplik kaba bir yapıya sahip olur. Genellikle Ne 6 ile Ne 30 numara arasında üretim yapılır.
Karde ipliklerle yapılan kumaşlar düzgünlük açısından, penye ipliklerle yapılan kumaşlara göre daha kötüdür. zayıf bir kumaş yapısı arzederler. Gevşek, kaba ve tüylü bir kumaş oluştururlar. Karde iplikler penye ipliklere göre bir miktar yabancı madde içerdiklerinden karde mamuller penye mamullere göre daha mat ve daha az temiz görünürler.
Karde ring iplikleri, denim (blue jean), kord, havlu, spor giysi kumaşları, çarşaflar, döşemelik kumaşlar, ev tekstilleri, teknik kumaşlar gibi kumaşların dokunulmasında kullanılmaktadırlar. Karde ring iplikleri kısaca penye ipliklerinin zorunlu olarak kullanıldığı pamuklu kumaşlar dışında dokumada üretilen bütün pamuklu kumaşlarda kullanılır.
PENYE RİNG PAMUK İPLİĞİ
Uzun ve ince pamuk elyaflarının penye dairesinden (tarama) geçirilerek, kısa ştapel iplikçiğinde eğrilmesiyle oluşan kaliteli pamuk ipliğidir. Penye dairesi, şerit birleştirme ve penye makinelerinden oluşur. Bu yüzden penye ipliği üretmek için gerekli makine parkı uzun ve pahalıdır. Materyel fazla enerji harcanarak işlenir. Bu da kaliteli ve daha pahalı olan, geniş kullanıma sahip penye ipliğini oluşturur. Kısa elyaflardan arındırıldığı için ştapel diyagramı gelişmiştir. Ne 80'e kadar ince iplikler üretilebilir. Düzgün ve yumuşak tutumludur. Karde ipliğine göre daha temiz ve homojendir. Mukavemeti daha fazla, düzgünsüzlüğü daha azdır.
Penye ipliklerle yapılan kumaşlar, karde ipliklerle yapılan kumaşlara nazaran daha iyi ve kalitelidir. Karde ipliklerden yapılamayacak kumaşlar penye ipliklerle yapılır. En önemli özelliği su emici olmasıdır. Bu kullanılabilme yeteneğini arttırır. Statik elektriklenme ve piling problemi yoktur. Örme, triko, dokuma kumaşlarının her çeşidinde kullanılabilir.
Penye ipliklerle elde edilen kumaşların çok çeşitli kullanım yerleri vardır. Bayan, erkek ve çocuk gkıyafetlerinde iç ve dış giyim ürünleri (yazlık ve kışlık), ev tekstilinde döşemelik, perdelik örtülük ürünlerde kullanılır.
OPEN-END PAMUK İPLİĞİ
Açık-uç eğirme sistemine göre üretilen ipliklerdir. En çok kullanılan yöntemi rotor iplikçiliğidir.Pamuk ve pamuk tipi elyaflar kullanılabilir. Rotorun içine düşen elyafların merkezkaç kuvvetinin etkisiyle eğrilmesi sistemine dayanır. Open-end ipliğin oluşması ring ipliği ile farklılık gösterir. Temelde makine parkında olan farklılıklar vardır. Open-end iplikçiliğinde besleme bant olarak yapılır ve oluşan iplik direkt olarak bobinlenir.
Kısaca ring iplikçiliğinde bulunan fitil ve bobin aşamaları Open-end iplikçiliğinde yoktur. Kaba ve orta incelikte iplikler elde edilir. Hacimli ve tüylü bir yapısı vardır. Ring ipliklerine göre mukavemeti düşük ve düzgünsüzlüğü fazladır. Ne 30/1'e kadar incelikte open-end iplik yapılabilir.
Open-end iplikler genel olarak çok yüksek mukavemet gerektirmeyen yüzeylerin elde edilmesinde kullanılır. Openend ipliklerin en fazla kullanıldığı kumaşlar denim (jean) kumaşlardır. Pamuk kaynaklı olması kumaşlara emicilik kazandırmaktadır. Bunun yanında örtme gücü, ısı tutma özellikleri, ring iplikleri ile üretilen kumaşlara göre daha iyidir.
Mamul bazında Open end iplikleri kullanımı, ortaya çıktığı günden beri gittikçe yaygınlaşmaktadır. İlk zamanlarda ağırlıklı olarak denim ürünlerde kullanılan open end iplikler, bugün birçok üründe kullanılmaktadır. Giyim sektörünün dışında ev tekstili, dekoretif kumaşlar, fazla dayanım istemeyen sınai kumaşlarda open end iplikler kullanılır.
KAMGARN YÜN İPLİĞİ
Yün iplikçiliği metodudur. Uzun ve ince yün elyaflarının taranmasıyla ve daha sonra eğrilmesiyle elde edilen kaliteli yün ipliğidir. Kamgarn iplikçiliğinde makine parkı, ştrayhgarna göre çok uzundur. Taraktan sonra çekme, tarama, finisör ve ring eğirme makineleri vardır. Mukavemeti iyi, düzgünsüzlük minimumdur. Üniform bir yapı vardır, elyaflar birbirine paralel ve düzenli bir şekilde yerleşmiştir. İnce yün iplikler bu yolla elde edilir. Kamgarn yün iplikleri prensip olarak, pamuktaki penye ipliklerine benzerler. Kamgarnda da tarama işlemiyle kısa elyaflar döküntüye giderler. Bu da ipliğin kalitesini arttırır.
Kamgarn ipliklerle daha çok düzgün yüzeyli kumaşlar elde edilir. Bu kumaşlar ince yapılı, narin dokuma ve örme ürünleridir. Bu kumaşlarda doku ve desen belirgindir. Isı yalıtma özelliği ştrayhgarna göre daha azdır, bu da sıkı yapı ve hacim azlığının sonucudur. Buruşukluk gösteririler buna karşın ütü tutma özelliği iyidir.
Kamgarn ipliklerden genellikle kışın giyilebilen ağır ve iyi tutumlu, kaliteli kıyafetler üretilir. Bunlar erkek ve bayan dış giyim ürünleridir. (Takım elbise, ceket, tayyör, döpyes, etek vb.) Ayrıca ince örgülü kumaşlar, kazaklar, kışlık bluz ürünlerinde ve çocuk giyiminde kullanılır.
ŞTRAYHGARN YÜN İPLİĞİ
Kısa lif oranı yüksek, taranmamış yün elyaflarının ştrayhgarn teknolojisine göre işlenmesi ile elde edilir. Kamgarn ipliklere göre çok kısa bir makine parkı vardır. Harman-hallaç dairesinden sonra taraklama işleminden geçirilir. Taraktan fitil (ön iplik) halde alınır ve eğrilerek iplik oluşur. Kamgarna göre düşük mukavemetli, düzgünsüz ve hacimli bir yapıya sahiptir. Elyaflar iplik içinde gelişigüzel yerleşmiştir. Kalın ve kaba görünümlü, yüzeyi pürüzlü ve tüylüdür.
Ştrayhgarn iplikler dokuma yüzeylerde kullanılır. Kaba ve tüylü oluşu örme sektöründe kullanımını minimuma indirir. Ştrayhgarn ipliklerden yapılan kumaşlar yumuşaklık ve hacimleri sayesinde çok iyi yalıtım sağlarlar. Bu kumaşlarda doku pek belli değildir. Süngerimsi ve yaylı bir tutuma sahip olduklarından ütü tutmazlar, ancak şardonlanmaya elverişlidirler.
Ştrayhgarn iplikler, kamgarnlardan daha iyi bir yalıtım sağladıkları için ağır kış şartlarında kullanılan palto, manto türü giyeceklerde ve özellikle battaniye üretiminde fazlaca kullanılırlar. Bunların dışında el dokuması olan halı, kilim üretiminde kullanılırlar.
KETEN İPLİĞİ
Keten bitkisinin saplarından elde edilen keten elyafından üretilen ipliklerdir. Kısa ştapelli ve uzun ştapelli olarak iki kısma ayrılırlar. Kısa ştapelli keten iplikler kaba ve kalın olmalarına karşın uzun ştapelli iplikler ince ve hassastır. Kısa ştapelli iplikler hacimli bir yüzeye sahip olup düzensizlikler vardır. Uzun ştapelli iplikler ise pürüzsüz ve düzgün bir yüzeye sahiptirler. Genel olarak değerlendirilirse uzun ştapelli keten iplikler kısa ştapelli ipliklerden daha kaliteli ancak daha pahalıdır.
Kısa ştapelli iplikler genelde evlerde dokunan kaba kumaşların yapımında kullanılır. Uzun ştapelli iplikler ince ve düzgün yüzeyli oldukları için daha hassas kumaşların dokunmasında kullanılır. Örme sektöründe ancak karışım halinde kullanılabilir.
Örme ve triko sektöründe saf olarak kullanılamayan keten ipliği genelde dokuma kumaşlardan elde edilen ürünlerde kullanılır. İnce kumaş ürünleri genellikle yazlık kıyafetlerdir. Kaba kumaşlar ise hasır, ayakkabı gibi ürünlerde kullanılır. Bunların dışında ev tekstili, temizlik bezleri, peçete ve mendil üretiminde ketenden faydalanılır.
FLOŞ (VİSKON) İPLİĞİ
Rejenere selüloz elyafından filament halde elde edilen ipliklere floş (rayon), ştapel haldeki elyaftan elde edilen ipliklere de viskon iplikler denir. Filament haldeki ipliklerde (floş) görünüm, tuşe ve parlaklık gibi özellikler ipeğe benzer, yumuşak ve dökümlüdürler, statik elektriklenme ve piling açısından sorun yaratmazlar. Ştapel haldeki elyaflardan yapılan iplikler (viskon) ise büyük oranda pamuğa benzer nem çeker özellik gösterir. Sağlamlığı filament iplikten daha azdır. Bunun dışında özellikle birbirine benzer çeşitli bitim işlemleriyle özellikleri daha da iyileştirilebilir.
Filament veya ştapel haldeki floş-viskon iplikler dokuma ve örme kumaşlarda çok geniş bir kullanıma sahiptir. İnce dökümlü ve fantezi kumaşlar elde edilebilir, iplik özelliklerinin çoğunu aynı şekilde gösterirler. Viskon kumaşlar boya baskı gibi işlemlere de elverişlidirler.
Viskon (floş) kumaşlar çok geniş kullanıma sahiptirler. Başta ev tekstili olmak üzere hazır giyim ve endüstriyel alanlarda kullanılır. Özellikle şık ve dökümlü fantazi kıyafetlerin yapımında kullanımları yaygındır. Ayrıca üst giyimde astar olarak da kullanılır.
POLİESTER İPLİĞİ
Poliester elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) iplik tipidir. Petrol türevi olan poliester iplikler filament olarak veya ştapel elyaftan eğrilerek üretilebilirler. Filament iplikler pürüzsüz, kaygan bir yüzeye sahiptir. Kesitleri yuvarlaktır. Yüksek mukavemete sahiptir. Ştapel formun mukavemeti filament forma yakındır. Yüksek esneme özelliğine sahip polyester iplikler düşük nem çekerler. Erime noktası 260 °C'dir. Termofikse edilebilme özelliği çok iyidir. Bu yüzden çok kolay tekstüre olur. Tekstüreli veya tekstüresiz olarak kullanılabilen poliester iplikler tekstilde önemli bir yere sahip sentetik ipliklerdir.
Poliester iplikleri dokuma ve örme kumaşların üretiminde çok geniş bir kullanıma sahiptirler. Dayanıklıdır ve esneme özelliği vardır, düşük nem emiciliğine sahiptir. Düşük nem emiciliği yüzünden statik elektriklenme ve piling problemi yaratır.
Poliester ipliklerden elde edilen kumaşların olumlu özellikleri geniş bir alanda kullanılmalarını sağlamaktadır. Genel olarak bakıldığında; her türlü bayan ve erkek giyiminde, ev tekstillerinde (perde, mefruşat vb.) ve endüstriyel alanlarda (çadır, branda, yelken vb.) teknik tekstiller olarak kullanılmaktadır.
NAYLON İPLİĞİ
Poliamid elyafından üretilmiş sentetik elyaftır. Naylon ve perlon olmak üzere iki çeşidi vardır. Ancak piyasada poliamid iplikler naylon olarak bilinir. Filament iplik veya ştapel iplik olarak üretilebilir. Filament iplikler istenen boyda ve incelikte üretilebilir. Ştapel iplikler ise yün veya pamukla karışım halde kullanılırlar. Tekstüreli ve tekstüresiz olarak kullanılır. Yüksek mukavemet ve elastikiyete sahip naylon iplikler poliesterle birlikte tekstilde en çok kullanılan sentetik ipliklerdir.
Dokuma ve örme yüzeylerde naylon iplikler tek başlarına kullanılacaksa genelde filament halde kullanılırlar. Ama pamuk ve yünle karıştırılarak ştapel iplik olarak da kullanılırlar. Böylece şardonlamaya elverişli kumaşlar üretilebilir. Naylon kumaşların önemli özellikleri dayanım formu koruma ve kolay bakımdır. Statik elektriklenme düşüktür. Ancak piling problemi vardır.
Sıcaklığa karşı direnci çok yüksek ancak ışığa dayanıklılığı kötü olan naylon ipliklerle üretilen kumaşlar, sürtünme ve aşınma dayanımının yüksek olması gereken yerlerde kullanılır. Özellikle ince çorap, iç çamaşırı, mayo, spor giyim eşyaları, ev tekstili ve dekoratif ürünlerde kullanımı vardır. Ayrıca endüstriyel alanlarda da yaygın bir kullanımı vardır.
AKRİLİK İPLİĞİ
Petrol türevi olan akrilik elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) ipliklerdir. Genelde ştapel haldeki elyafın eğrilmesiyle elde edilir. Dolgun, yumuşak tutumları ile yüne benzerler. Yapısal bileşimlerinin oranlarında farklar olan çeşitli tipleri mevcuttur. Bunlardan en çok bilinen ikisi orlon ve modakriliktir. Orlon, poliakrinitrilden elde edilen ştapel elyaflardan oluşan ipliktir. Yirmiden fazla çeşidi vardır. Modalakrilik ise özelliklerinde iyileştirilme yapılmış akrilik ipliğidir. Hafif ve sıcak tutan, ışığa ve iklime dayanıklı, bakımı kolay, parlak ve çabuk kuruyan iplikler olarak bilinirler.
Gerek dokuma gerekse örme olsun, kumaşlarda yaygın olarak akrilik iplikler kullanılır. Yüne benzediğinden şardonlanmaya elverişlidir. Düşük nem alma yeteneği statik elektriklenme ve pilling gibi problemler yaratır.
Yüksek ışık ve iklim şartlarına karşı direncin gerektiği yerlerdeki tüm örgü veya dokuma kumaş ürünlerinde kullanım yeri bulmuştur. Bayan veya erkek dış giyim, yer döşemelikleri, ev tekstili (battaniye, halı, perde vb.), hacimli oluşundan dolayı özellikle kazaklarda çok kullanılır.
MELANJ İPLİĞİ
Değişik renklerdeki elyafların belirlenen oranlarda karıştırılması ile elde edilen ipliklerdir. Bu işlem değişik metodlarla gerçekleştirilebilir. Harman hallaç dairesinde karıştırılabileceği gibi, vigure baskılı kamgarn tops veya bantlardan dublaj yapılarak karıştırılır. Bir elyaf için uygun olan boyar maddenin diğer elyaf tarafından kabul edilmemesi melanj efektini oluşturur. Üretimde kullanılacak boyalı elyaf miktarı, iplikten istenen renk özelliğine göre belirlenir. genelde kırçıllı, renk değişimli görünümüne sahip olup, dokumada ve örmede kullanılırlar.
Melanj kumaşlar kullanıldığı hammaddenin özelliklerini yansıtırlar. Kumaşta istenen renk oranları ve tonları iplik sayesinde sağlanır. Renk değişimli ve kırçıllı görünümü vardır. Genellikle karışım iplikler kullanılır.
Melanj ipliklerle yapılan kumaşların, modaya bağlı olarak zaman zaman kullanım yerleri artmaktadır. Ancak en çok kabul edilen kullanım yerleri sweatshirt, t-shirt ve eşofmanlardır. Bunların dışında erkek ve bayan dış giyiminde yünlü melanj ürünler kullanılmaktadır.
MULİNE İPLİĞİ
Farklı renklerdeki ipliklerin birlikte katlanarak bükülmesi ile oluşan ipliklerdir. Bu işlem ya ring iplik makinesinde, farklı renkteki fitillerin çekildikten sonra bükülmesiyle ya da tek kat ipliklerin katlanmasıyla elde edilirler. Verilecek büküm miktarı ipliğin kullanılacağı yere göre ayarlanır. Muline ipliklerin üretiminde değişik renklerdeki aynı veya farklı elyaf türleri kullanılabilir. İpliğin özellikleri iplik üretiminde kullanılan elyafın özelliklerine bağlı olarak değişir.
Birbirinden farklı elyaf türleri kullanılarak, kullanım yerine uygun özelliklerde üretilen muline iplikler dokuma ve örme kumaş üretiminde kullanılır. Bu kumaşlar genellikle sert tuşeli olup, renk dağılımı homojen olan yüzey görünümüne sahiptir.Muline iplik kullanılarak üretilen dokuma ve örme kumaşlar dayanıklı yapıları nedeniyle aşınmaya ve sürtünmeye maruz dış giyimde ağırlıklı olarak kullanılırlar. Dokuma kumaşlardan, takım elbise, ceket, etek gibi; örme kumaşlardan ise kazak hırka gibi ürünler elde edilir.

Hiç yorum yok:

Cıva

CIVA muslukta su var, akar.. biliyorum kalemde mürekkep.. yazar benim aklımda ne var ki Necati akşam cümle cümle iniyor kalbime doyumsuz her...